07 Ekim 2024 – İNCEL ALARMI!
İstanbul’da cuma günü, 19 yaşındaki Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner’i öldürdükten sonra intihar eden Semih Çelik hakkında araştırmalar devam ediyor. Katilin telefonunda yapılan incelemeler, onun bir mesajlaşma uygulaması üzerinden “incel” olarak adlandırılan bir grup ile iletişim kurduğunu ortaya çıkardı. “Incel” terimi, İngilizce “involuntary celibacy” (istemsiz bekâr) kelimesinin kısaltması olup, kadınlara ve topluma karşı düşmanlık besleyen, şiddet yanlısı bireyleri tanımlamak için kullanılıyor.
07 Ekim 2024 – POLİS HAREKETE GEÇTİ
Semih Çelik’in işlediği cinayetlerin ardından, bu görüşleri benimseyen kişilerin bulunduğu bir mesajlaşma grubundaki “destekleyici” ve “övücü” paylaşımlar internette yayıldı. Bu durum üzerine polis, yurt genelinde geniş çaplı bir takip başlatmaya karar verdi.
TAKİP EDİLİYOR
- 81 İl Emniyet Müdürlüğü’nün Siber devriye ekipleri, 7/24 internet üzerinden izleme ve takip çalışmalarına başladı.
- “Incel” akımı başta olmak üzere, cinsel, şiddet ve ırkçılık içeren yayın ve paylaşımlarda bulunan hesap ve siteler gözlem altına alındı.
- Emniyet güçleri, geçen ağustos ayında Eskişehir’de “aşırı sağcı” semboller kullanan bir saldırganın gerçekleştirdiği bıçaklı saldırıya dair yapılan araştırmaların operasyon ve gözaltılara dönüşmesini bekliyor.
(Ferit Zengin-Milliyet)
07 Ekim 2024 – İKBAL UZUNER’İN BABASI: KIZIM 1,5 YILDIR SEMİH İLE HİÇBİR ŞEKİLDE İLETİŞİM KURMAMIŞTI
İkbal Uzuner’in babası Hasan Uzuner’in emniyetteki ifadesi dikkat çekici detaylar içeriyor. Baba Hasan Uzuner, “Kızım liseyi Fatih’te okudu. Semih Çelik ile okulda tanışmışlar. Lise 3. sınıfın ilk yarısında Semih, kızımı rahatsız etmeye başladı. Uzun bir süre bu durum devam edince, kızımın okulunu değiştirdim. Kızım bir süre Semih ile arkadaşlık etti, fakat yaşadığı rahatsızlık nedeniyle psikolojisi bozuldu. Onu bir psikoloğa gönderdim. Kızım benden kedi istedi, ona bir kedi aldım ve kediyle ilgilenirken psikolojisi düzeldi. Son 1,5 yıldır çok iyiydi, psikolojisi düzelmişti. Semih Çelik’in annesi de bizi arayarak ‘Oğlumun yeni bir kız arkadaşı var, çok mutlular, artık kızınızı rahatsız etmeyecek’ dediğinde daha da rahatlamıştık.” dedi.
Devamında, “Kızım 1,5 yıldır Semih ile hiçbir şekilde iletişim kurmamıştı. Olay günü eşim, kızımı aradığında telefonunu bir erkek açtı ve ‘Merak etme kızın emin ellerde’ dedi. Eşim tekrar aradığında başka bir erkek açtı ve telefonun surlardan düştüğünü söyledi. Eşime yerini tarif edip gelip telefonu alabilirsin demiş. Bunun üzerine ben de aradım, telefonu açan erkek bana telefonu sadece annesine teslim edeceğini söyledi. Babamı hastaneye götürmüştüm, onu bıraktıktan sonra eşimle birlikte kızımın telefonunu almaya gittik. Telefonu evsiz biri bulmuş, telefonun surlardan düştüğünü söyledi. Belki kızımız surun üstündedir diye yukarı çıkmak istedik, ancak teller nedeniyle çıkamadık. Aşağı indikten sonra kalabalık bir grubun surlara baktığını gördük. Belki kızımız kalabalığın içindedir diye oraya doğru yürürken kızımın kafasını gördüm.” şeklinde ifade verdi.
(Derya EVREN KORKMAZ/İSTANBUL,DHA)
07 Ekim 2024 – BABASININ İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
Katil Semih Çelik’in babası A.Ç, verdiği ifadeye “Bir oğlum, bir kızım var, kayınpederimin evinde oturuyoruz. Pandemiden önce, lise 3’te okuduğu dönemde öğretmen, ‘Ondan uzak dursun’ diyerek bize bir arkadaşını söylemişti. O dönemde Semih’e aldığım bilgisayar ile evde sürekli vakit geçiriyordu. Odasına ben, annesi ya da ablası girdiğinde hemen telaşla bilgisayarını kapatıyordu. Bilgisayarı şifreli olduğu için ne yaptığını, kimle görüştüğünü kontrol edemiyorduk. Daha sonra kendisi bize okumayacağını söyledi. Neden böyle düşündüğünü sorduğumda, ‘Bana okuyup büyük adam olacağım da, bilim adamı olacağım da ne olacak?’ diyordu. Dışardan okuyup liseyi bitirdi.” sözleriyle başladı.
07 Ekim 2024 – “OĞLUN KIZIMIN BEYNİNİ YIKIYOR”
A.Ç, ifadesine devam ederek, “1 Mart 2022 günü, Semih’in okul arkadaşı İkbal Uzuner’in annesi eşimi arayarak, ‘Senin oğlun benim kızımın beynini yıkamış, beraber intihar edecekler’ demiş. Aynı gün akşam saatlerinde Semih, sol göğüs bölgesinden kendisini bıçaklayarak intihara teşebbüs ettiğini öğrendik. Bu konu hakkında Çocuk Şube’de ifade verdim. Bu olaydan dolayı muayenesi Bakırköy Sadi Konuk Hastanesi’nde oldu ve psikolojik ilaç tedavisi için 3 hafta hastanede yattı.” şeklinde konuştu.
07 Ekim 2024 – “KASAP OLMAK İSTİYORUM”
Baba A.Ç, oğlunun bir süre sonra kasap olmak istediğini belirterek, “Kendisi Rami Meydan’da bir iş yerinde çalışmaya başladı. Kasaplığı öğrendi. En son Bayrampaşa’da çalışıyordu ancak yaklaşık 9 ay önce işi bıraktı. Evde kendisinin altın birikimleri vardı, ihtiyaçlarını bunları satarak karşılıyordu. Kendisi 2 yıldır uyuşturucu madde kullanıyordu. Davranış değişikliklerinden ve duygu durum bozukluğundan bunu tahmin edebiliyordum, ancak uyuşturucu maddeyi nereden ve nasıl temin ettiğini bilmiyorum.” dedi.
07 Ekim 2024 – ODASINDA İNSANI KORKUTAN ŞEYTANİ FİGÜRLER
Baba A.Ç, “Bundan 1 yıl kadar önce Semih’in odasına girdiğimde, çizdiği insan psikolojisini korkutucu şeytana benzer kara kalem resimler gördüm. Semih’e bu resimlerin ne olduğunu sorduğumda, ‘Anlamazsınız, düşünce yapılarımız farklı’ diyerek başka bir açıklama yapmıyordu. Üzerine gitmiyorduk. Semih, bahsettiğim intihara teşebbüs olayından sonra İkbal Uzuner’den ayrıldı. Yaklaşık 1 yıl önce Semih, bıraktığı liseden sınıf arkadaşı Ayşenur Halil isimli kızla çıkmaya başladı. Ayşenur, Pazartesi günleri bizim evimize gelirdi; 12:00-17:00 arası Semih ile evde tek başlarına vakit geçirirlerdi. Aynı zamanda dışarıda da buluşuyorlardı.” diye anlattı.
07 Ekim 2024 – “BABA AYŞENUR EVDE SAKIN GELME”
Katil zanlısının, ablası ve annesiyle birlikte ablasının üniversite kazandığı Ankara’ya gittiklerini anlatan baba A.Ç, “Annesi orada kaldı, Semih geldi. 1 hafta kadar evde ikimiz yaşadık. Ben işe gittiğimde Semih evde tek başına telefonuyla vakit geçiriyordu. Sadece ihtiyaçları için dışarı çıkıyordu, hava almak için dışarı çıkmazdı. Olay günü, yani 4 Ekim Cuma günü saat 05:30 sıralarında evden çıktım. Sabah 10:44 sıralarında oğlumu arayıp, ‘Oğlum işten dolayı bu akşam geç geleceğim’ dedim. Kendisi de bana, ‘Ayşenur evde, gün içinde sakın gelmeyesin baba’ dedi. Ben dışarıda bulunduğum sırada eşim arayarak, ‘Polisler evde, çabuk eve geç’ dedi. Ben de eve geldiğimde polislerden öğrendim.” şeklinde ifade verdi.
07 Ekim 2024 – “BABA GÖKYÜZÜNDE NE GÖRÜYORSUN”
Baba A.Ç, “Bundan 3 yıl kadar önce Çapa Tıp Fakültesi’nde doktor Semih’e psikolojik bir ilaç yazmıştı, ama Semih doktorun yazdığı ilacı kullanmıyordu. Semih, ara ara evde şarap, bira gibi alkol alıyordu ama 3 aydır uyuşturucu kullanmıyordu. Çünkü uyuşturucu madde alacak parası kalmamıştı. 2023 yılı kış ayında Semih’in odasına girdiğimde, penceresi açık ve odası buz gibiydi. Ben de kendisine, ‘Hayırdır ne yapıyorsun?’ diyerek penceresini kapatmak isterken, yanıma gelerek, ‘Hayır, kapatma camı’ diyerek eliyle gökyüzünü işaret etti ve ‘Bak bakalım ne görüyorsun?’ dedi. Ben de, ‘Karanlık bir şey görmüyorum’ dedim. Kendisi de bana, ‘Sen benim gördüğümü göremiyorsun’ dedi.” şeklinde konuştu.
07 Ekim 2024 – “BEN O KADAR UZUN YAŞAMAYACAĞIM O GÜNLERİ GÖRMEM”
Semih’in bu yaz evde otururken babasına, “Baba, gideceğimiz yerde mutlu olacağımı bilsen üzülür müsün?” dediğini aktaran A.Ç, “Ben de kendisine, ‘Rabbimiz canı ben verdim, ben alırım, intihar günahtır’ dedim. O ise, ‘Hayır, öyle bir şey yok. Saçma sapan onlar, sen beni anlayamazsın’ dedi. Ben kendisine, ‘Oğlum önünde bir hayat var’ dedim. O ise, ‘Ben o kadar uzun yaşamayacağım, ben o günleri görmem’ dedi. Devamlı bize, ‘Bu hayat boş’ diyordu. Semih sadece Ayşenur ile görüşüyordu, başka bir arkadaşı olup olmadığını bilmiyorum.” şeklinde ifade verdi.
07 Ekim 2024 – “KASAPLIK ALETLERİ ODASINDA DOKUNUNCA KIZARDI”
Oğlunun kasaplıktan edindiği et kesme aletlerini odasında tuttuğunu kaydeden baba, “Ben bu aletleri almak istediğimde aşırı sinirlenerek, ‘Sakın dokunma, onlar benim’ dedi. Ben de üzerine gidersem kendisine zarar verebileceğimden korktuğum için ‘Tamam’ dedim. Eşimden öğrendiğim kadarıyla olay günü 11:00 sıralarında telefon üzerinden görüntülü Semih’i aramış, Semih ve evde yanında bulunan kız arkadaşı Ayşenur ile görüşmüş. Herhangi bir sorun yokmuş.” ifadelerini kullandı.
07 Ekim 2024 – “BİLGİSAYARINDA HANGİ SİTELERE GİRDİ NE YAPTI BİLMİYORUM”
Baba A.Ç, “Eşim, Semih’in 16 yaşından itibaren pandemide eve kapanması ile ‘Tanrı bizi niye yarattı, madem öleceğimizi biliyordu, niye yarattı?’ gibi varoluşa dair sorular sorduğunu bana söylemişti. Semih hakkında okul öğretmenleri, zeki bir çocuk olduğunu ve hatta lisede rehber öğretmeninin, ‘Bu çocuk yazılım üzerine yetenekli, bilgisayar alırsanız bu konuda kendisini geliştirebilir’ dediğini aktardı. Semih’e, ‘O bilgisayarı incelemeye götüreceğim’ dediğimde kıyameti kopardı. ‘Eve kapanmayacağım’ diyerek ağlamaya başladı. Ben de üzerine gitmedim. Bu bilgisayar evimizde değil. Semih, kasalı bilgisayarı parça parça internet üzerinden 3 yıl önce sattı. Semih’in bilgisayarda ya da telefonu ile hangi sitelere girdiği, kim ya da kimlerle irtibat kurduğu, beyninin kim ya da kimler tarafından yıkanmış olduğu hakkında bilgim yok. 16 yaşına gelmeden önce de imanlı biriydi, namazını kılıyordu. Hatta bana neden namaz kılmadığımı, ‘cehennemde yanacaksın’ diyerek hatırlatıyordu.” dedi.
(Sabah)