1. Haberler
  2. Gündem
  3. İzmir Depreminin Dördüncü Yıldönümü ve Gelecek Tehditler

İzmir Depreminin Dördüncü Yıldönümü ve Gelecek Tehditler

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

30 Ekim 2020’de İzmir’in Seferihisar açıklarında meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki deprem, 117 can kaybına, birçok binanın yıkılmasına ve büyük hasar görmesine yol açtı. Bu trajik olayın dördüncü yılına yaklaşırken, deprem uzmanı Prof. Dr. Hasan Sözbilir, İzmir’deki artçı sarsıntıların hız kesmeden devam ettiğini ve bu sarsıntıların sayısının 30 bini aştığını belirtti.

İzmir Depreminin Dördüncü Yıldönümü ve Gelecek Tehditler

Prof. Dr. Sözbilir, İzmir’de hem karada hem de denizde pek çok fay hattının bulunduğunu vurgulayarak, şu bilgileri paylaştı:

  • İzmir’de karada 17 potansiyel olarak aktif fay bulunmaktadır.
  • Ayrıca, gelecekte deprem üretme potansiyeline sahip 4 fay daha mevcuttur.
  • Denizde de benzer sayıda, yani yaklaşık 40 fay hattı tehdit oluşturmaktadır.

“Olası Bir Depremin Sonuçları Çok Ağırsak”

Prof. Dr. Sözbilir, yaptıkları çalışmalar neticesinde bu fayların arasında 7.2 büyüklüğüne kadar deprem üretebilecek potansiyele sahip fayların bulunduğunu ifade etti. Bu faylar arasında en dikkat çekeni Tuzla fayının olduğunu belirten Sözbilir, ardından Gülbahçe, Seferihisar ve İzmir faylarının geldiğini ekledi. Bu dört fay, İzmir için en büyük deprem tehlikesini oluşturmakta; çünkü bu faylar il merkezine oldukça yakındır. Özellikle İzmir fayı, il merkezinden doğrudan geçmektedir. Olası bir deprem durumunda şu anki şartlar altında ciddi can ve mal kaybı yaşanabileceğine dikkat çekti.

İzmir Depreminin Dördüncü Yıldönümü ve Gelecek Tehditler

Prof. Dr. Sözbilir, bu fayları kesip incelediklerini ve son 3-4 yılda elde ettikleri gözlem sonuçlarının önemli olduğunu ifade etti. Tuzla fayının yaklaşık 2000 yılda bir deprem ürettiğini belirten Sözbilir, bu fayın son depremini yaklaşık 2000 yıl önce gerçekleştirdiğini, dolayısıyla deprem yapma aralığını doldurduğunu vurguladı.

İzmir’in doğal afetler ve depremler karşısında yeterince hazırlıklı olmadığını söyleyen Prof. Dr. Sözbilir, özellikle faylar üzerinde detaylı çalışmalar yaptıklarını belirtti. Bu çalışmalar kapsamında, hangi zeminlerin deprem sırasında nasıl davranacağını önceden belgelemeye çalıştıklarını aktardı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yapı stoku yönünde yaptığı çalışmaların olduğunu, ancak 30 ilçenin tümünde benzer çalışmaların yapılması gerektiğini vurguladı.

İzmir Depreminin Dördüncü Yıldönümü ve Gelecek Tehditler

Prof. Dr. Sözbilir, Dokuz Eylül Üniversitesi olarak deprem master planları üzerinde çalıştıklarını ve İzmir’in deprem bilişim sistemini oluşturduklarını belirtti. Bunun, İzmir’in fayları ve zeminine ilişkin bilgileri içerdiğini, yapı stoku ile birleştirildiğinde deprem senaryolarının oluşturulabileceğini söyledi. Bu sayede, hangi fayın ne zaman çalıştığında neler yaşanacağı önceden tahmin edilebilecek ve kentsel dönüşüm için bir yol haritası çıkarılabilecektir.

Prof. Dr. Sözbilir, “Türkiye ölçeğinde baktığımızda, depremler bizden daha hızlı ilerliyor. Biz fayı çalışırken, fay deprem üretiyor. Bu durum, biraz geride kaldığımızı gösteriyor. Bu nedenle çok acele etmeliyiz. 10 kat daha hızlı olmalıyız ki depremleri önceden tespit edip gerekli önlemleri alabilelim.” şeklinde konuştu.

Kaynak: Sözcü

İzmir Depreminin Dördüncü Yıldönümü ve Gelecek Tehditler
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haber Sunum ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!