İstanbul Barosu Genel Kurulu’nda başkanlık seçimi için oy verme işleminin dün saat 17.00 itibariyle sona ermesinin ardından 161 seçim sandığında oy sayımı başladı. 11 adayın yarıştığı başkanlık seçiminde 7 bin 197 oy alan Değişim İçin Avukatlar Grubu’ndan İbrahim Özden Kaboğlu İstanbul Barosu’nun yeni başkanı oldu. Kaboğlu’nun en yakın rakibi Avukatın Yükselişi Hareketi’nden Hasan Kılıç ise 5 bin 537 oyda kaldı.
Destekçileri tarafından “Hak, hukuk, adalet” sloganlarıyla karşılanan Kaboğlu, genel kurulun yapıldığı Haliç Kongre merkezi dışındaki konuşmasında hukukun üstünlüğünü vurguladı.
“İnsan haklarına dayanan, laik ve demokratik cumhuriyet”
“Sonuçlar İstanbul Barosu’nu kazandığımı gösteriyor. İstanbul Barosu’nun kazanılması hukukun kazanması anlamına geliyor” diyen Kaboğlu “Bütün adayları kutluyorum. Uygar biçimde yarıştık. Kuşkusuz, Değişim İçin Avukatlar Grubu veya listesi kazanmış olsa da aslında bütün gruplar kazandı” dedi.
Kaboğlu “Hukuku etkili kılmak için yola çıktık. Hukuk devleti için, demokratik hukuk devleti için, insan haklarına dayanan, laik ve demokratik cumhuriyet için yola çıktık 9 Ağustos 2024 günü. Bugün 20 Ekim 2024 ve sizler vaatlerimize oy verdiniz. Bu vaatler aslında anayasamızın temel ilkeleri, üstün ilkeleri Anayasamızın düzenini oluşturan uluslararası hukuk, mahkeme kararları ve hukukun temel ilkeleridir. Bundan hiçkimsenin kuşkusu olmasın. Biz kolektif olarak, katılımcı yöntemle yola çıktık ve kucaklayıcı bir yönetim kuracağımızı beyan ettik. Herkesi kucaklıyoruz, bütün grupları kucaklıyoruz” diye konuştu.
“İstanbul Barosu bir şirket değildir”
Dışlayıcı olmama mesajı veren Kaboğlu “Biz programımızda belirttiğimiz vaatleri bu akşamdan itibaren, yarın sabahtan itibaren teker teker uygulamaya koyacağız. Birincisi, şu anda yürürlükte olan mevzuat içerisinde yapılabilecek olanlar, ikincisi yasa önerileri, üçüncüsü ise Anayasa karşısındaki tavrımız. Bu çevrçevede, hiç kimse unutmasın ki İstanbul Barosu, tıpkı Türkiye Cumhuriyeti gibi, tıpkı Türkiye Cumhuriyeti bir kamu hukuku tüzel kişisi olduğu gibi, bir şirket olmadığı gibi, bir şirket olmadığı gibi, İstanbul Barosu da bir kamu hukuku tüzel kişisidir. İstanbul Barosu bir şirket değildir. İstanbul Barosu kamu hizmetini icra eden, hukuku öne çıkaran, hukukun üstünlüğünü savunan avukatların üyeliğini yaptığı koca bir örgüttür” dedi.
“Değişmez maddelere olumlu anlamda dokunulabilir”
Kaboğlu “Eğer bir anayasa değişikliği yapılacaksa temelde yargı bağımsızlığı temelinde ve meclis önünde sorumlu bir hükümetin kurulması yönünde anayasa değişikliği olması gerektiğini hep savunacağız” diye devam etti.
“İbrahim Kaboğlu kitaplarında da yazdı, konuşmalarında da dile getirdi. Değişmez maddelere olumlu anlamda dokunulabilir” diyen Kaboğlu “Tıpkı 1995’te yapıldığı gibi, tıpkı 2001’de yapıldığı gibi 1995’te başlangıç kısmındaki ırkçı ifadeler çıkartıldı. 2001 değişikliğinde ise madde 14’e İnsan Hakları’na dayanan, laik ve demokratik cumhuriyet kavramı konuldu, tanımı yapıldı. O zaman 1961’de öngörülmüş olan İnsan Hakları’na dayanan devlet kuralı, 2001’de Anayasa’ya yeniden girmiş oldu. İnsan haklarına dayanan, laik ve demokratik cumhuriyet…Yani daha ileriye götürüldü. Bu bakımdan Anayasa Mahkemesi de kararlarında artık insan haklarına dayanan laik ve demokratik cumhuriyet tanımını kullanmaya başladı. Biz hepimiz hep birlikte hak, hukuk adalet için, insan haklarına dayanan, laik ve demokratik sosyal hukuk devletini savunacağız” ifadelerini kullandı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu sosyal medya hesabından paylaşımda bulunarak İbrahim Kaboğlu’nu tebrik etti. İmamoğlu “İstanbul Barosu seçimlerini kazanan Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ve yeni yönetimini tebrik ediyorum. Hakkın, hukukun, adaletin en büyük talep olduğu bugünlerde faaliyet yürütecek baromuza başarılar diliyorum” dedi.
ANKA / EC
DW Türkçe’ye engelsiz nasıl ulaşabilirim?