Kahramanmaraş’taki Hamidiye Sitesi Bilirkişi Raporu
6 Şubat 2023’te meydana gelen depremler sonucunda yıkılan ve 146 kişinin hayatını kaybettiği Hamidiye Sitesi’ne dair hazırlanan ikinci bilirkişi raporu, Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nden 7 akademisyen tarafından incelenerek oluşturuldu. Rapor, binanın zemin etüt raporunun bulunmadığına, temel kesit ve donatı alanlarının yetersiz olduğuna, statik projeye uygun yapılmadığına ve yapım aşamasında yeterli dayanımı olan malzeme kullanılmadığına dikkat çekmiştir.
ASLİ KUSURLAR TESPİT EDİLDİ
Hazırlanan raporda, yapı sahibi, müteahhitler, statik proje müellifi, fenni mesul ve belediye görevlilerinin asli kusurlu oldukları belirtilmiştir. Kahramanmaraş’ın Onikişubat İlçesi Şehit Abdullah Çavuş Mahallesi’nde bulunan 4 bloklu Hamidiye Sitesi, 6 Şubat depreminde yıkılarak 1A ve 1C bloklarında toplam 146 kişinin hayatını kaybetmesine neden olmuştur.
Bu blokların yıkılmasıyla ilgili başlatılan soruşturma çerçevesinde, Konya Teknik Üniversitesi’nden alınan ilk bilirkişi raporunda, “1998’de ruhsatı alınan yapının, 1975 ve 1998 deprem yönetmeliklerine uygun olmadığı, zemin etüdünün yapılmadığı, kiriş ve donatı alanlarının yetersiz kaldığı, kolonların minimum donatı oranını karşılamadığı, oturma analizinin yapılmadığı, statik proje içeriğinin yetersiz olduğu ve yapım aşamasında kalitesiz malzeme kullanıldığı” tespit edilmiştir.
“BİNA YÖNETMELİĞE UYGUN OLMAYAN HUSUSLARDAN YIKILMIŞTIR”
Kahramanmaraş 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Hamidiye Sitesi duruşmalarında sanıklar ve avukatları bilirkişi raporuna itiraz etmiştir. Mahkeme heyeti, Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nden yeni bir bilirkişi raporu yazılmasını talep etmiştir. ANKA Haber Ajansı, bu yeni bilirkişi raporuna ulaşmıştır. Savcılığın, “Binadaki yıkımın nedeni nedir?” sorusuna bilirkişi heyeti, “Binalar ek 1’de yer alan sayısal çözümlemelerden ve tespitlerden hareketle belirlenen yetersizlikler ve yönetmeliğe uygun olmayan hususlardan, donatı akma dayanımı yetersizliğinden, uygulamada yetersiz/uygunsuz donatı kullanımı ve donatı detaylandırma hatalarından, uygun olmayan yönetmeliğe göre tasarlanmış yapının bariz statik proje hatalarının olmasından, söz konusu proje hatalarının sorgulanmadan uygulanmasından dolayı yıkılmıştır” şeklinde yanıt vermiştir.
“STATİK PROJEYE UYGUN YAPILMAMIŞTIR”
Savcılığın, “Binanın yapımında düzenlenen projeler yasaya, yönetmeliklere ve ilgili mevzuata uygun mu?” ve “İddiaya konu binanın hazırlanan statik ve mimari projelere uygun yapıldı mı?” gibi sorularına heyet, “Proje kapsamında ilgili deprem yönetmeliğinde belirtilen esasların dikkate alınmamış olması nedeniyle yeterli dayanıma sahip yapı elemanları kullanılmadığı ve donatı detaylandırmalarında eksiklikler olduğu bu nedenle yapının yıkılmasında statik proje hatalarının da etkili olduğu tespit edilmiştir. Mimari projenin mevzuata aykırılığı ile ilgili herhangi bir değerlendirme yapılamamıştır. Statik projede ise ilgili deprem yönetmeliğine aykırılıklar tespit edilmiştir” şeklinde yanıt vermiştir.
“BİNANIN ZEMİN ETÜT RAPORU YOK”
Savcılığın, “Binanın yapımı sırasında yıkıma sebep olabilecek kusura dayanak eylem bulunuyor mu?” sorusuna heyet, “Binanın yapımı sırasında dosya kapsamındaki bilgilerden, uygulaması mümkün olmayan donatı detaylandırması, deprem sırasında kritik öneme sahip kolon etriyeleri ile ilgili hiçbir detayın verilmemesine rağmen uygulama yapılması ve donatı dayanımı eksikliklerinden dolayı, yıkıma sebep olabilecek kusura dayanak eylemler olduğu değerlendirilmiştir” yanıtını vermiştir. Ayrıca, “Bina inşaat tarihinde zemin etüt raporunun bulunması zorunlu olsun yahut olmasın, zeminin yıkıma bir etkisi var mı?” sorusuna ise heyet, “Dosya kapsamında yapılan incelemeler neticesinde, zemin etüt raporunun olmadığı anlaşılmaktadır. Analizler neticesinde zemin emniyet gerilmelerinin yetersiz olduğu tespit edilmiştir. Temel kesit ve donatı alanlarında yetersizlikler tespit edilmiştir. Heyetimizin görüşüne göre yıkıma zemin etkisi değil, proje ve uygulamalarda yapılan hatalar neden olmuştur” şeklinde yanıt vermiştir.
“BELEDİYE GÖREVLİLERİ DAHİL TÜM SORUMLULAR ASLİ KUSURLUDUR”
Raporda, yapı sahibi, müteahhitler, statik proje müellifi, fenni mesul ve belediye görevlilerinin asli kusurlu olduğu belirtilerek şunlar kaydedilmiştir:
- Binanın yıkımında; yapı sahibi ve müteahhit olan sanık Ahmet Kara’nın asli kusurlu olduğu belirlenmiştir.
- Hamidiye Konut Yapı Kooperatifi Başkan ve yönetim kurulu üyeleri; Ali Kara, Cahit Küçükönder, Cengiz Yürürdurmaz, Oğuz Yenipınar, Selahittin Solacak, Telat Özdemir’in müteahhit olarak değerlendirilip, müteahhitlik görevini somut bir şekilde yürütüp yürütmedikleri dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden net olarak belirlenememiştir.
- Bu konuda takdir Yüce Mahkeme’nindir. Yapı sahibi/müteahhidi/müteahhitleri doğru projeyi ve doğru uygulamaları yaptırmakla, yeterli dayanıma sahip malzeme kullanımını sağlamakla mükellef olup, sanıklar görevlerini yerine getirmemiştir.
- Taşıyıcı sistemin hesap, kesit tasarım ve malzeme seçimi statik proje müellifinin görevidir. Statik proje müellifi olarak dosya kapsamında yer alan statik projenin ilgili yönetmeliklere uygun olarak hazırlanmamış olması nedeniyle, fenni mesul olarak yapım aşamasında donatı dayanım ve donatı detaylarındaki eksiklik/yetersizlikler nedeniyle hem statik proje müellifinin (vefat), hem de fenni mesulün (vefat) kusurunun bulunduğu kanaatine varılmıştır.
- Dosya kapsamında yer alan statik projenin ilgili yönetmeliklere uygun olarak hazırlanmamış olması nedeniyle projenin kontrol ve denetim işlemlerinden sorumlu olan belediyenin ilgili biriminin (yapı ruhsatlarında proje kontrollerinden sorumlu kişiler) asli kusurlu olduğu, belediyenin ilgili birimlerindeki yapı denetiminde sorumlu kişilerin ve belediyenin yapı kontrol birimi asli kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Kaynak: Sözcü