İzmir’de yaşayan ve kendisine ait baskı atölyesinde çalışan Tayfun Bilici’ye, 11 yıl önce yapılan anjiyonun ardından kalp pili takıldı. Uzun yıllar yaşamına kalp piliyle devam eden Bilici, göğsünde ödem oluştuğunu ve pilin iltihaba neden olduğunu öğrendi. Kalp pili yenilenen Bilici, aynı sorunun yenilemesi nedeniyle İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniği’nde ameliyata alındı.
Prof. Dr. Mustafa Karaca, Doç. Dr. Tuncay Kırış ve ekibi tarafından yapılan operasyonla sağlığına kavuşan Bilici’ye, Türkiye’de ilk kez bir kamu hastanesinde cilt altına yerleştirilen ritim düzenleyici pil takıldı. Tayfun Bilici, “11 yıl önce anjiyo oldum. Pillerim takıldı. Aşağı yukarı altı, yedi yıl sonra şikayetim oldu sonra tekrar düzeltildi. Pil apse yapmış. Zehirli maddenin vücuda yayılma tehlikesi vardı. Baktık ki pil vücudu yarmış. Kaç hastaneye gittim, hiçbiri göze alamadı. Burada açıp temizlediler, 30 gündür bu hastanede yatıyorum” dedi.
‘ÇOKLU ORGAN YETMEZLİĞİNDEN ÖLME İHTİMALİM VARDI’
Kendisini çok iyi hissettiğini belirten ve tedaviyi üstlenen doktorlarına teşekkür eden Bilici, “Bu hastaneye gelince beni hemen yatırdılar. Önce pili vücudumdan çıkardılar. Bayağı kötü bir şekilde duruyormuş. ‘Seni göndermiyoruz, komisyona gireceksin’ dediler. Benim için özel pil getirildi. Yeni pil takıldı. Şu an çok iyiyim. Elinizin kesildiğini düşünün, bir mikrop akıyor, bütün vücudunuza gidiyor. Eğer temizlenmemiş olsaydı en fazla üç hafta sonra ölmüştüm. Çoklu organ yetmezliğinden ölme ihtimalim vardı. Onun için şu anda Allah’a şükür. Çok iyiyim. O pilin sökülüp, temizlenmesi bile büyük başarı. Daha iki gün önce yaş günümdü. Yeniden doğmuş gibi oldum. Şimdi artık normal işime devam edeceğim” diye konuştu.
‘KALBİNDE ÜÇ KABLO VE İLTİHAPLI BİR PİL VARDI’
Hastanın daha önce kalp krizi geçirdiğini ve buna bağlı olarak da kalp fonksiyonlarının zayıfladığını anlatan İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniği’nden Prof. Dr. Mustafa Karaca, “Kalp yetmezliği olan hastamızda, kalp ritim bozuklukları ortaya çıkmış. Ortaya çıkan ritim bozuklukları, hayatı tehdit eden cinsten. Hastaya bu ritmi normale çevirecek özel piller takılmış. Fakat takıldıktan sonra pil, iltihaplanmış enfekte olmuş ve çıkarılmak zorunda kalmış. Sonra yeniden başka kablolar takılmış. Onlar da enfekte olmuş. En son bize geldiği zaman, kalbin içinde üç tane kablo ve yara yerinden akan iltihaplı bir pili vardı. Mecbur bunları çıkartmak zorunda kaldık. Ama hastanın ritim bozukluğu da devam ediyordu. Tekrar aynı bölgeye üçüncü defa pil takmak ve kalbinin içine üçten fazla kabloyu yerleştirmek sakıncalı olacağı için yeni bir teknoloji olan cilt altına pil ve kablonun takıldığı damar içine girilmeyen (Subcutan ICD) ritim düzenleyici pil takmaya karar verdik” dedi.
‘TÜRKİYE’DE KAMU HASTANELERİNDE BİR İLK’
Kalbin içine ve damar yapısına hiç girmeden, cilt altına ve göğüs kafesinin yan duvarına bir pil yerleştirdiklerini anlatan Prof. Dr. Karaca, bu sayede hayatı tehdit eden ritim bozukluklarını düzeltebildiklerini belirterek, “Bu, oldukça ileri bir teknoloji. Hasta kalbin içine mikrop girmeden ve iltihap olmadan bu rahatsızlıktan kurtuldu. Sağlık Bakanlığı hastaneleri içinde bu işlem ilk defa bizim hastamıza yapıldı. Pilin iltihap kapması çok sık görülen bir durum değil. Hastalarımızın yüzde 2 ya da 3’ünde görülüyor. Kalp pili yüzünden hastalarımız enfekte olursa tedavisi oldukça zor ve zahmetli bir durum. Bazı hastalarımızda kronikleşebiliyor, hastalarımızın yüzde 90’ından fazlasında böyle bir durumla karşılaşmıyoruz. Bazen hastanın genel durum bozukluğu, ek hastalıkları, şeker hastalığının olması, enfeksiyona yatkın olması, bu riski arttırabilir. Aynı pilleri takma ihtimaliniz olabiliyor ama bu tekrarlıyorsa; içeriye kalbe koyduğunuz kabloları da çıkaramazsak, o zaman bir çözümsüzlük karşısında bu yeni teknolojiyi kullanabiliyoruz. Buna ‘Deri altına konulan kalp ritmini düzenleyen kalp pili’ diyoruz. Hastanemizde ilk defa yapıldı. Kamu kurum ve kuruluşlarında da ilk defa yapıldığını söyleyebiliriz. Türkiye’de ilk oldu” dedi.