Yıllardır enflasyon hedeflerini tutturamayan Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), 2024 yılı itibarıyla çalışan maaşlarına ‘beklenen’ enflasyon oranına göre zam yapılmasını istemekte. Ekonomistlerin uyarıları ise TCMB’nin 2025 yılı için belirlediği yüzde 21’lik enflasyon hedefinin, milyonlarca insanı yoksulluk sınırının altına iteceği yönünde. TCMB Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, geçtiğimiz cuma günü gerçekleştirdiği ‘Enflasyon Raporu’ sunumunda, “Ücret artışlarında ileriye dönük endekslemeye geçmek için doğru zaman” şeklinde bir açıklama yaptı. Bu açıklama, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve çeşitli bankaların bu yıl asgari ücrete, hedeflenen enflasyon oranına göre zam yapılmasını tavsiye etmesinin ardından geldi.
‘Bu Durum Kabul Edilemez’
2024 yılı için enflasyon oranının yüzde 45 civarında olmasının beklendiği şu günlerde, piyasalarda asgari ücret artışının yüzde 25-30 arasında, memur ve emeklilere yapılacak zammın ise yüzde 15-20 aralığını geçmeyeceği öngörülüyor. DW Türkçe’ye yaptığı değerlendirmelerde Ekonomist Güldem Atabay, TCMB’nin yüzde 21’lik enflasyon hedefine atıfta bulunarak, “2025 hedeflerine inanmamız için hiçbir zemin yok” dedi. Atabay, sözlerine şöyle devam etti: “Dolayısıyla asgari ücrete yapılacak yüzde 25’lik bir artış, insanları 2025 yılı boyunca ve 2024 yılının nisan ayından itibaren 18-19 aylık bir süre zarfında açlık sınırının altına mahkum etmek demektir. Bu kabul edilemez bir durum.” Ekonomist, 2025 yılı sonunda tüketici enflasyonunun yüzde 21 değil, yüzde 33-35 bandında olacağını öngörüyor. Ayrıca, enflasyon hedeflerinin “güven vermeyen” bir Merkez Bankası tarafından belirlendiğini vurgulayarak, beklenen enflasyona göre zam talebinin “abesle iştigal” olduğunu ifade etti.
‘Enflasyonun Kaynağı Kamu Harcamaları’
Kadir Has Üniversitesi’nden Prof. Dr. Erinç Yeldan da beklenen enflasyona dayalı ücret artışları önerisine karşı çıktı. Yeldan, asgari ücretlilerin 2024 yılı içerisindeki kayıplarının telafi edilmesi ve bunun üzerine bir refah payı eklenmesi gerektiğini savundu. Enflasyon beklentilerindeki katılığın ana nedenlerinden birinin kamu harcamalarının yanlış yönetimi olduğunu belirten Yeldan, “Yurtdışı seyahatler, yap-işlet-devret modeli ile oluşan, kontrol edilemeyen maliyetler ve israf… Bunlar, beklentilerin sürekli olarak yapışkan hale gelmesinin başlıca nedenleri” dedi.
Kaynak: Sözcü