Müjde Işıl ile Erkan Kolçak Köstendil: Sinemanın Yeni Yüzü
Erkan Kolçak Köstendil, kamera önünde olduğu kadar arkasında da oldukça üretken bir isim. “Tamirhane” adlı filminde ilk uzun metrajını yönetme fırsatını yakalayan Köstendil, üzerinden sadece iki yıl geçmeden yeni filmi “Tezgah” ile yeniden seyirci karşısına çıktı. Bu kez yönetmen koltuğunu Kadir Çermik ile paylaştı ve senaryosunu da kendisi kaleme aldı. Tek mekânda geçen bu filmde, Köstendil’e Damla Sönmez ve Rıza Kocaoğlu gibi yetenekli oyuncular eşlik ediyor. Yönetmenlik serüvenine dair detayları merakla dinledik.
Sinema ve Tiyatro Arasında Bir Köprü: Tezgah
– Yönettiğiniz ikinci uzun metraj film “Tezgah” aslında bir tiyatro metni. Neden sinema filmine dönüştürmeyi tercih ettiniz?
İlk filmimiz “Tamirhane”nin set süreci bizim için adeta bir rüya gibiydi. Yeni projeler üretme konusunda Rıza ile büyük bir istek içerisindeydik. Çalıştığımız projeler arasında “Tezgah”ı görünce, onun konusunun güncel ve taze bir dille ele alındığını fark ettik. Bizim için sadece sinemaya uyarlamak kalmıştı.
Kamera Önünde ve Arasında Denge Kurmak
– “Tamirhane”de olduğu gibi hem kamera arkasında hem de önünde çalışmak ne kadar zorlayıcı?
Açıkçası bu durumu çok tercih etmiyorum. “Tamirhane”de küçük bir rolüm vardı ve bu beni çok zorlamadı. Ancak “Tezgah”ta Kadir Çermik olmasaydı, bu süreç çok daha zorlayıcı olabilirdi. Özetle, bu durum gerçekten zorluklar barındırıyor.
Sanat ve Sorumluluk: Ünlülerin Rolü
– Filmdeki üç karakter, cinsiyet rolleri ve toplumsal kalıplarla hesaplaşıyor. Ünlülerin sanata ve topluma karşı sorumluluğu konusunda ne düşünüyorsunuz?
Aslında, film boyunca farklı düşünceler ve fikirler etrafında bir tartışma sürüyor. Karakterlerden biri bu konuda şöyle bir yanıt veriyor: “Sanat, sanatçı içindir; hepimiz bir şeyler yapmak için para kazanıyoruz.” Bence sanatçının önce kendisine, sonra ailesine ve ardından da sanata ve topluma karşı sorumlulukları olmalı.
Filmin Estetiği: Teatrallikten Uzaklaşmak
– Kapalı mekânda geçen filmde teatral ağırlıktan ve dizi estetiğinden kaçınmak için neleri önceliklendirdiniz?
Bu süreçte ulaşmaya çalıştığımız tek bir duygu vardı: Seyircinin filmi izlerken kendini o mekânda hissetmesi, hatta bazen cevap verme isteği duyması. Bu, tüm çalışmamızın önceliğiydi.
Filmin Finali: Sabit Bir Nokta
– Filmin finali, en başından beri aynı mıydı?
Evet, filmimizin finali en başından beri sabit kaldı.
Komedi ve Gerilim: Mizahın İncelikleri
– Komedide belaltı espri ve küfür kullanımını nasıl değerlendiriyorsunuz?
İnsanlar istediklerine güler, bu konuda bir şey söylemek mümkün değil. Ancak biz, insanların gerçek ve inandırıcı tepkilerine gülen bir yaklaşımı benimsiyoruz. Bazen bu küfür olabilir, bazen başka bir şey. Tercih yapma özgürlüğü tamamen kişinin kendisinde.
Gelecek Projeler: Farklı Türlere Açık Olmak
– Yönetmenlikte komedi türüne devam mı, yoksa farklı türleri denemeyi düşünüyor musunuz?
İlk iki filmimi sadece komedi olarak adlandıramam. “Tamirhane”, mizah unsurları barındıran fantastik bir dramaydı. “Tezgah”ı ise gerilim komedi olarak tanımlayabilirim. Şu anda bitirmek üzere olduğumuz yeni projemiz “Resmin Aklımda Kaldı Izdırap” ise daha farklı ve karmaşık bir kurguya sahip.