İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’ndan Sert Eleştiriler
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin düzenlediği grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e yönelik sert eleştirilerde bulunan Dervişoğlu, Türkiye’nin eğitim ve savunma politikalarına dair çarpıcı görüşlerini dile getirdi.
‘ERDOĞAN SEBEP, YUSUF TEKİN SONUÇTUR’
Dervişoğlu, devletin temel işlevlerinin başında can ve mal güvenliğini sağlamak olduğunu vurgulayarak, “Devleti devlet yapan şey, adalet, güvenlik, dış politika gibi hizmetlerdir. Sağlık, eğitim ve savunma gibi alanlar da bu kapsamda değerlendirilmektedir. Özellikle Milli Eğitim ve Milli Savunma Bakanlıklarının başında ‘milli’ kelimesinin yer alması, bu hizmetlerin tüm yurtta aynı amaçla yürütülmesi gerektiğini ifade eder. İcraatların sürekli ve tutarlı olması elzemdir; zira iktidarların politikaları, seçim dönemleriyle değil, devletin sürekli politikalarıyla hayata geçirilmelidir.” dedi.
Dervişoğlu, “Saraya bağımlı bir Türkiye’de, bu iki bakanlığın isimlerinin ‘milli’ kalması elbette tartışmalıdır. Aksi takdirde, bir başıbozuk Milli Eğitim Bakanı atanamazdı. Diğer bakan ise, laik Cumhuriyet ve Atatürk’e bağlılık yemini eden teğmenlerin ihraçlarını aklından bile geçiremezdi.” şeklinde konuştu.
‘ATATÜRK’TEN İNTİKAM ALDIĞINI ZANNEDİYOR’
Dervişoğlu, Yusuf Tekin’in laiklik konusundaki açıklamalarını eleştirerek, “Yusuf Tekin, Atatürk ve Cumhuriyet sisteminden intikam aldığını düşünüyor. Türk nesillerini yok etmekten sorumlu olan bir bakanın söylediklerine dikkat çekmek istiyorum. Erdoğan, bu durumun sebebidir; Yusuf Tekin ise sonuçtur. Okullara sabun koyamayan bir kişinin büyük iddialarda bulunması elbette tesadüf değildir.” ifadelerini kullandı.
Dervişoğlu, “Kendisi, kabinedeki diğer emsalleri gibi kul hakkı yiyerek, şahsına özel kararnamelerle rektör yapılmış, bugün de Eğitim Bakanlığı makamını kullanarak Atatürk ve Cumhuriyet’ten intikam aldığını zannetmektedir. Bu zat, laikliği ‘icat edilmiş bir kavram’ olarak tanımlıyor. Tarihimize mal olmuş İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne saldırılarıyla dikkat çekiyor. Hezeyanlarına, sözde dindarlık kılıfı geçirerek, Saraydaki sahibi ve el etek öptüğü şeyhlerine sadakat ispat ediyor.” dedi.
Dervişoğlu, “Bu kişi, 9. bakan olarak görev yapmaktadır. Önceki 8 bakanın görev süresi boyunca, milli olmayan bir Eğitim Bakanı’nın görev süresi 2.4 yıldır. Neredeyse hiçbir bakan, okula yeni başlayan bir çocuğun dört işlemi öğrendiği süre kadar bile bakanlık görevini sürdürememiştir.” şeklinde devam etti.
‘ATANAMAYAN ÖĞRETMEN’ VURGUSU
Dervişoğlu, AKP döneminde atanamayan öğretmenlere dikkat çekerek, “AK Parti döneminde kadrolu, sözleşmeli, ücretli öğretmenler gibi unvanların yanına ‘atanamayan öğretmen’ unvanı eklenmiştir. Bu unvan, ‘AK Parti’nin torpil parkurundan geçemeyen öğretmen’ anlamına gelmektedir.” dedi. Ayrıca, “Saray iktidarı, gündem değiştirerek halkın gerçek sorunlarını konuşulmasını engellemeye çalışıyor. Sürekli suni meselelerle gündemi dolduruyorlar. Milletimizin en büyük sorunu hayat pahalılığıdır ve bunun başında yüksek gıda enflasyonu gelmektedir.” şeklinde konuştu.
Dervişoğlu, sağlık sistemiyle ilgili açıkları da ele alarak, “Bu konulara karışmamanızı istiyorlar; ancak bunlar bizim sorumluluk alanımızdır. Çünkü bu milletin hak ettiği refahı sağlamak, bizim boynumuzun borcudur.” dedi.
‘BEBEKLERİMİZ ÖLDÜRÜLDÜ’
Dervişoğlu, sağlık sisteminin rant uğruna yerle bir edildiğini ifade ederek, “Artık konu sadece rantla açıklanamaz hale gelmiştir. Bebeklerimiz para için öldürülmüştür. Aç bırakılmış ve işkence edilmiştir. Ne yazık ki evlatlarımız, bebek katilliğiyle tanınan bu merhametsiz örgütlerin eline emanet edilmiştir. Parası olmayanların ölüme terk edildiği, parası olanların ise parasıyla rezil olduğu bir sistemle karşı karşıyayız.” diye belirtti.
Kaynak: Sözcü
