Noterlik Kanunu Teklifi Üzerine Gelişmeler
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunulan ‘Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ kapsamında yer alan ve ‘devlet sırlarına karşı suçlar ile casusluk suçları’ ile ilgili 16. maddenin, yeniden düzenlenmek üzere geri çekildiği duyuruldu. Noterlik ile ilgili düzenlemelerin bulunduğu bu kanun teklifinin, Genel Kurul’da görüşülmeye devam edeceği ve madde üzerinde yapılacak düzenlemelerin ardından teklifin tekrar Genel Kurul’a sunulabileceği ifade edildi.
CHP’den Eleştiriler
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen, söz konusu yasanın hayata geçirilmesi durumunda gazeteciler başta olmak üzere sivil toplum kuruluşları (STK), bilim insanları, dernekler ve vakıfların olumsuz bir şekilde etkileneceğini vurguladı.
“Bu Yasanın Konuşuluyor Olması Türkiye İçin Büyük Bir Tehdit”
Gökçe Gökçen, MİT hukuk müşavirinin Adalet Komisyonu’nda Türkiye’de uyuşturucu, insan kaçırma, şantaj ve tehdit gibi suçların yetersiz cezası olduğuna dair iddialarını hatırlatarak, “Bu nedenle etki ajanlığı düzenlemesinin gerekli olduğunu savundular. Ancak bizim kanun açısından iki önemli itirazımız var. Birincisi usule, ikincisi ise içeriğe. Usul itirazımız şu: Torba yasa olarak böyle bir düzenleme yapılamaz. İkincisi, etki ajanlığı gibi bir düzenleme getiriyorsanız, bunun ceza hukukunun temel prensiplerine uygun olması gerekir. Muğlak bir şekilde bu iş yürütülemez.” dedi.
İçerik açısından ise, yasanın sadece gazetecileri değil, konuşan tüm vatandaşları, dernekleri, vakıfları ve sivil toplum örgütlerini olumsuz etkileyeceğini belirten Gökçen, “Bu nedenle Türkiye’de bu konunun konuşuluyor olması, demokrasi açısından büyük bir tehdit oluşturuyor. Bu yasa, iktidarın bakış açısıyla Türkiye’nin demokrasiye layık olmadığını gösteriyor.” şeklinde konuştu.
İtirazlar ve Endişeler
Gökçen, “AK Partili milletvekilleri Gürcistan hakkında konuşurken, oradaki demokrasinin tehdit altında olduğunu belirtiyorlar. Ancak Türkiye’ye geldiğinde, Gürcistan halkına yakıştırmadıkları bir durumu, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına dayatmaya çalışıyorlar.” diyerek itirazlarını yineledi.
“Bu Konuyu Bir Pazarlık Meselesi Olarak Görmüyoruz”
Etki ajanlığı konusunun ilk gündeme geldiği andan itibaren ciddi bir itiraz dile getirdiklerini vurgulayan Gökçen, “Bu sadece sivil toplumla görüşerek değil, Parlamento’daki tüm yolları işleterek de yapılmaktadır. Mayıs ve Haziran aylarından itibaren yargı paketlerinin dahil edilmemesi için çalıştık. Bugün de geri çekilmesi, hem bizim grup başkanvekillerimizin, hem hukukçu milletvekillerimizin, hem de Adalet Komisyonu üyelerimizin tabii ki kamuoyunun büyük tepkisiyle bir kazanım olarak değerlendirilmektedir.” şeklinde konuştu.
Gökçen, “Ancak bundan sonraki süreçte, ‘tekrar yumuşatıp getirelim ama aynı amaca hizmet etsin’ gibi bir niyetleri varsa, bunun içerisinde asla olmayız. Eğer Türkiye’de ifade özgürlüğüne ve demokrasiye inanıyorsak, o zaman vatandaşların konuşmasına ve eleştirmesine karşı sert tedbirler almak yerine, bu eleştirilerden faydalanmalıyız.” ifadelerini kullandı.
İktidarın Amacı ve Mücadele
İktidarın bu yasaları getirmesinin amacını parlamenter ve toplumsal muhalefeti kontrol altına almak olarak değerlendiren Gökçen, “Biz Türkiye’nin birinci partisiyiz ve tüm gücümüzle hem Parlamento’da hem de sokaklarda, sivil toplum örgütleriyle işbirliği içinde mücadele etmeye devam edeceğiz.” dedi.
Son olarak, Gökçen, “İktidarın 22 yıllık politikası, muhalefeti bastırmak ve yok etmektir. Aykırı görüşlerin olmadığı bir ortamda, kendi ağızlarından bile itiraf ettikleri üzere, iktidarlarını sonsuz kılma hedefleri var. Ancak bu amaçlarına asla ulaşamayacaklar.” şeklinde konuştu.
Kaynak: Sözcü
