On Saniye: Bergüzar Korel ve Bige Önal’ın Unutulmaz Performansı
Bergüzar Korel ve Bige Önal’ın başrollerini paylaştığı psikolojik-gerilim filmi ‘On Saniye’, uluslararası prömiyerini 37. Tokyo Film Festivali’nde gerçekleştirdi. Yönetmenliğini Ceylan Özgün Özçelik’in üstlendiği film, Emre Oskay’ın yapımcılığında hayata geçirildi.
Film, dünyadan yalnızca yedi eserin seçildiği “Women’s Empowerment” bölümünde gösterildi. Yönetmen Özçelik ve görüntü yönetmeni Zeynep Seçil, 1960 yılından bu yana sanat sinemasına büyük katkılarda bulunan Marunouchi Toei Sineması’nda seyircilerle buluştu.
Festival kapsamında, Tokyo Metropolitan ve UNIJAPAN işbirliğiyle düzenlenen “Women’s Empowerment” sempozyumuna katılan yönetmen Ceylan Özgün Özçelik, Türkiye’deki film üretimine dair deneyimlerini katılımcılarla paylaştı.
On Saniye, Başka Sinema Dağıtımıyla 20 Aralık’ta Vizyonlarda
Ülkenin en prestijli eğitim kurumlarından biri olan William College’da geçen ‘On Saniye’, bir öğrenci annesi ile rehberlik öğretmeni arasındaki gergin bir görüşmeyi konu alıyor. Film, diyalogları ve atmosferiyle iki taraf arasında her anı gerilim dolu bir psikolojik satranç oyunu sunuyor.
Bergüzar Korel’in canlandırdığı borderline anne karakterinin yanı sıra Bige Önal’ın psikolojik danışman karakteri, projede yer alan bir klinik psikolog ve iki psikolojik danışmanın katkılarıyla daha gerçekçi bir şekilde yansıtıldı. Yönetmen Özçelik, iki başrol oyuncusuyla birlikte dört ay süren kapsamlı provalar gerçekleştirdi.
‘On Saniye’, Başka Sinema dağıtımıyla 20 Aralık’ta sinema salonlarında seyirciyle buluşmaya hazırlanıyor.
Filmin Konusu
William College’da sıradışı bir gün yaşanıyor. Bir son sınıf öğrencisinin kaydettiği “kedi öldürme” videosu, bu öğrencinin okuldan atılmasına neden olur. Öğrencinin annesi Yasemin, okulun rehber öğretmeni İpek’i ziyaret eder. İki kadın, diyalog kurmaya çalışırken birbirlerini tüketir ve bu süreçte hayatlarındaki derin sırlar gün yüzüne çıkar. Rehberlik odası artık bir satranç tahtasına dönüşürken, Yasemin ve İpek, birkaç hamle sonrasını düşünmek zorunda kalan satranç oyuncuları haline gelir. Bu iki “kutsal” figür, adım adım geri dönüşü olmayan bir finale doğru ilerler.