Baltaoğlu Süleyman Paşa’nın Sorumluluğu
Mehmed Guistinianni’nin şehre girmesi, Osmanlı İmparatorluğu için büyük bir dönüm noktası olmuş ve bu durumun sorumluluğu tamamen Baltaoğlu Süleyman Paşa’ya yüklenmiştir. Sultan Mehmed, bu başarısızlık nedeniyle Baltaoğlu’na ağır bir ceza vermeyi düşünmekte; hatta ibret olması açısından onun idamını gündeme getirmektedir. Bu karar, donanmanın başındaki Baltaoğlu’nun kaderini belirleyecek kritik bir aşamadır.
Ancak, Çandarlı Halil Paşa, bu duruma kayıtsız kalmayarak Sultan Mehmed’in sert kararını yeniden gözden geçirmesi için çaba göstermektedir. Mehmed’in bu kararından vazgeçip vazgeçmeyeceği ise belirsizliğini korumaktadır.
Şehzade Beyazıd’ın Huzursuzluğu
Haremde ise Şehzade Beyazıd, babası Sultan Mehmed’in Şehzade Mustafa’ya gösterdiği yoğun ilgi nedeniyle rahatsızlığını sürdürmektedir. Beyazıd’ın içten içe büyüyen huzursuzluğu, taht mücadelesinde bir kıvılcım niteliği taşıyabilir. Bu durum, sarayda gergin bir hava yaratmakta ve gelecekteki taht kavgalarına zemin hazırlamaktadır.
Mora’da Süren Mücadele
Diğer yandan, Mora’da Demetrios’un izini süren Baliler, hedeflerine ulaşmak için büyük bir azimle çaba sarf etmektedir. Ancak bu yolculukları sırasında karşılarına çıkan engeller, onları ciddi bir sınavdan geçirecektir. Mora’nın dağlık arazisinde pusuya yatmış düşman kuvvetleri, Balileri bekleyen ilk büyük zorluklardan biridir. Demetrios ve eşi Teodore, Osmanlı ilerleyişini durdurmak adına gizli bir strateji geliştirmekte; bu sırada kendi çıkarlarını koruyacak planlar yapmaktadır.
Konstantiniyye’deki Gerginlik
Konstantiniyye’de ise Giustinianni ve askerlerinin şehre varışı, halk arasında endişe ve belirsizlikle karşılanır. Bir yandan Bizans halkı, bu kuvvetlerin Osmanlı kuşatmasına karşı bir kalkan olacağını umarken, diğer yandan yaklaşan savaşın getirdiği korku ve kararsızlık hâkimdir.
Taktiksel Hamleler ve Savunma Stratejileri
Kuşatma öncesinde, hem Osmanlı hem de Bizans tarafında taktiksel hamleler hız kazanmaktadır. Sultan Mehmed, surlar ve kritik kapılar üzerindeki stratejik noktaları ele geçirmeye yönelik dikkatli planlar yaparken, Zağanos Paşa, İshak Paşa ve diğer Kubbealtı vezirleri bu planlara kendi önerilerini sunar. Ancak içlerinde, Mehmed’in bu cesur taktiklerine şüpheyle bakanlar da mevcuttur.
Bu arada, Konstantinos, Notaras ve Giustinianni, şehri savunmak için kendi stratejilerini oluşturmakta; Bizans savunması, dar geçitler ve kuleler üzerine yoğunlaşmaktadır. Osmanlı ordusunun saldırılarını nasıl karşılayacakları ise merak konusudur.
Her iki taraf da zafere giden yolda kararlı ve acımasız adımlar atmak zorundadır; bu taktik savaşları, yaklaşan büyük kuşatmanın habercisi olacaktır.