Recep Tayyip Erdoğan’ın Açıklamaları
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Grup Toplantısı’nda önemli değerlendirmelerde bulundu. İşte Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar:
Aziz milletim, değerli milletvekillerimiz, sizleri en içten duygularımla selamlıyorum. Partimize olan aşkınız ve bağlılığınız için hepinize gönülden teşekkür ediyorum. Rabbim, aramızdaki bu muhabbeti daim eylesin. Türkiye Büyük Millet Meclisimize, siyasi partilere, tüm milletvekili arkadaşlarımıza ve Meclis çalışanlarına yeni yasama yılında başarılar diliyorum.
Sözlerime başlamadan önce, geçtiğimiz günlerde büyük bir sel felaketiyle sarsılan Bosna-Hersek halkına geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum. Su baskınları sonucunda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.
Felaket haberini alır almaz, AFAD, Kızılay ve TİKA gibi kuruluşlarımızı hemen harekete geçirdik. Evleri yıkılan, yakınlarını kaybeden ve maddi zarara uğrayan kardeşlerimizin yaralarını sarmak için elimizden geleni yapıyoruz. Ulaştırma Bakanımız, Boşnak halkıyla dayanışma göstermek ve durumu yerinde incelemek üzere sel bölgesine gitti. Bosnalı kardeşlerimizi bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da yalnız bırakmayacağız. Merhum Aliya İzzetbegoviç’in bizlere bıraktığı emanete en güzel şekilde sahip çıkmayı sürdüreceğiz.
Ayrıca, geçtiğimiz gün ebediyete irtihal eden rahmetli Erbakan hocamızın yol ve dava arkadaşı, milletvekili ve bakan olarak ülkemize çok kıymetli hizmetler sunmuş olan Recai Kutan ağabeyi de rahmetle anıyorum. Onun beyefendi kişiliği, mütevazı tavrı, ali cenaplığı ve çalışkanlığı, her zaman hayırla anılacaktır. İnşallah biz de kendisini daima özlemle ve şükranla anacağız. Rabb’im kendisini cennet ile ödüllendirsin.
Unutmadığımız Canilikler
Dün, 6-8 Ekim olaylarının 10. yıl dönümüydü. Kobani bahanesiyle kışkırtılan bu menfur olaylar sırasında 2 emniyet görevlimiz şehit oldu, 35 kişi hayatını kaybetti ve 761 insanımız yaralandı. Bu olaylar neticesinde birçok ev, iş yeri, okul, kütüphane ve kültür merkezi zarar gördü. İhtiyaç sahiplerine kurban eti dağıtırken katledilen Yasin Börü ve arkadaşlarına yapılan canilikleri asla unutmayacağız. 6-8 Ekim olaylarında rolü olanlar mahkemelerde hesap vermiş ve cezalandırılmıştır.
Şiddete Yer Yok
O dönemde emperyalistlerin bölgesel planlarına alet olanlar, bu olaylarla yüzleşme cesaretini hala gösterememiştir. 6-8 Ekim olaylarına oy uğruna göz yuman dönemin CHP yönetimi, hala pişmanlık göstermemiştir. Şiddete ve teröre asla yer olmadığını herkesin anlaması gerekir. Elde silahla siyaset yapılmaz. Türkiye Yüzyılı’nda şiddetle arasına mesafe koyan anlayışa elbette yer vardır ama sırtını dağa yaslayan terör siyasetine asla yer yoktur.
İsrail’in Katliamları
İsrail’in 7 Ekim’den beri gerçekleştirdiği katliamlarda 50 bin kardeşimiz şehit edildi ve milyonlarca insan yerinden edildi. Her geçen gün bu katliamların maddi ve manevi faturası artarken, savaşın diğer ülkelere yayılma tehlikesi de büyüyor. Bu gerilimi çok yakından takip ediyor ve tüm tedbirleri alıyoruz. Ülkemizi şimdiye kadar bölgesel gerilimlerden uzak tuttuk. Netanyahu ve cinayet şebekesi, hayaller peşinde koşmakta ve çok tehlikeli bir maceraya doğru sürüklenmektedir. Türkiye, ne yapılmak istendiğinin farkındadır. Nihai hedefin neresi olduğunu da görüyoruz.
Topraklarımız Üzerinde Ameliyat Yapılmasına İzin Vermeyeceğiz
Her iki bakanımız da, bu durumu açıkça ortaya koyan önemli açıklamalarda bulundu. CHP Genel Başkanı’nın açıklamalarını esefle karşılıyoruz. Kendisi, özel ucuz polemik peşinde koşmaktadır. Sayın Özel’den daha olgun bir tavır beklerdik. Daha düne kadar PYD ile ilgili çok iyimser cümleler kuranlara bazı gerçekleri anlatamayacağımızın bilincindeyiz. Türkiye’nin güvenliğinden kesinlikle taviz vermeyeceğiz. Bölgemizde ve topraklarımız üzerinde ameliyat yapılmasına müsaade etmeyeceğiz.
İsrail Siyonist Terör Örgütüdür
Açık ve net söylüyorum; vadedilmiş topraklar hezeyanının varacağı yer büyük bir hüsran ve hezimet olacaktır. Bir yıl önce İsrail’in devlet olmak ile terör örgütü olmak arasında bir tercih yapmak zorunda olduğunu ifade etmiştim. İsrail, bir siyonist terör örgütüdür.
Tarih Bu Kara Tabloyu Unutmayacaktır
Bu vahşet, Batılı ülkelerin güçlü desteğiyle işlenmektedir. Sahne önünde ateşkesten bahsedenler, sahne arkasında İsrail’e her türlü silah, mühimmat ve istihbarat desteğini vermeye devam ediyor. Hepsi birbirine bağlı… Gazze Kasabı Siyonist Netanyahu’nun ABD Kongresi’ne davet edilmesi ve dakikalarca alkışlanması bunun en net örneğidir. Tarih, bu kara tabloyu asla unutmayacaktır. Bu süreçte tarihin doğru tarafından olanlar da vardır. Onlarla her zaman birlikte yürüyeceğiz. Vicdan sahibi üniversite gençlerini yürekten tebrik ediyorum. Tam bir yıldır emperyalist güçlerin desteğini arkasına almış işgal ordusu karşısında direnen Filistin’in yiğit evlatlarını, toprak üzerinde onursuzca yaşamaktansa toprak altında şerefimle yatarım diyen tüm kahramanları bir kez daha saygıyla selamlıyorum. İsrail’in vahşi saldırılarında şehit düşen Filistinli ve Lübnanlı kardeşlerimi rahmetle anıyor, Rabb’im mekanlarını cennet eylesin diyorum. Filistin’in seçilmiş son başbakanı İsmail Heniyye’ye ve kalleşçe şehit edilen Hamas mensuplarına Allah’tan rahmet niyaz ediyorum.
Aynı Yerde Sapasağlam Duruyoruz
Hamas’ın Gazze’deki destansı mücadelesinin aynı zamanda Türkiye için de olduğunu çok iyi biliyoruz. Filistin halkının soykırım şebekesi karşısında, aynı zamanda insanlığı da savunduğunu, Müslümanların izzetini de koruduğunu biliyoruz. Ülkemizde bazı kişiler, Hamas’a terör örgütü iftirası atarken, biz soykırımın ilk günlerinde “Hamas, Filistin’in Kuva-yi Milliyesi’dir” dedik. İlk gün nerede duruyorsak, 1 yıldır aynı yerde yalpalanmadan, korkmadan, ürkmeden sapasağlam duruyoruz. İlk gün vatandaşlarımızı neye karşı uyarıyorsak, bugün de aynı risklere dikkat çekiyoruz. 1 yıldır olduğu gibi bugün de biz herkes için barış, herkes için özgür Filistin diyoruz. Filistinli kardeşlerimize buradan dayanışma mesajlarımızı gönderiyor, her zaman yanlarında olacağımızı hatırlatmak istiyorum. Yaklaşan kış mevsimi öncesinde, gıda, barınma ve tıbbi malzeme başta olmak üzere insani yardımlarımızı artıracağız.
Hizmet Mücadelesi
AK Parti’yi kurduğumuz günden itibaren Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında ülkemize ve milletimize hizmet mücadelesi veriyoruz. Bu yüce çatı altında Türkiye’nin sorunlarını çözmek, milletimizin taleplerini karşılamak, en önemlisi de ülkemizde ekonomiyi, demokrasiyi, kardeşliği büyütmek için canla başla gayret sarf ediyoruz. Bakınız, bir toplumun huzurlu ve mutlu bir şekilde varlığını sürdürebilmesinin en başta gelen şartı, devletin her bireyin güven, adalet ve ekonomik refah ihtiyacını karşılayabilmesidir. Tarih boyunca Türk devletlerini güçlü kılan, hakimiyetleri altındaki farklı kesimleri asırlarca barış içinde yönetebilmelerini sağlayan en önemli husus, bu ilkelere olan bağlılıktır.
Milletimizin Beklentilerine Cevap Üretme İrademiz Güçlüdür
Cumhuriyet tarihi boyunca da, kimi dönemlerdeki sıkıntılı uygulamalara rağmen, Demokrat Parti iktidarıyla birlikte bu ilkeler daima gözetilmiştir. 14 Ağustos 2001’de AK Parti’yi kurarken, partimizin ismini bile bu ilkelere göre belirleyerek milletimize güvenliği, adaleti ve ekonomik kalkınmayı en üst seviyeye çıkarma sözü verdik. Karşılaştığımız tüm engellere ve zorluklara rağmen, hamdolsun tüm bu konularda geçmişle kıyas dahi götürmeyecek başarılara imza attık. Elbette bizim dönemimizde de, bu başlıkların hayata geçirilmesinde kimi eksiklikler hatta yanlışlar yaşanmış olabilir. Ancak her üç husustaki samimiyetimizi ve sözümüze bağlılığımızı kimse sorgulayamaz. Burada şu noktayı öncelikle vurgulamak isterim; biz her zaman kendi iç muhasebemizi cesaretle yapan, nerede eksiğimiz varsa üzerine kararlılıkla giden bir kadroyuz. Toplumun nabzını tutma, millete kulak verme noktasında da rakiplerimize göre daima birkaç adım öndeyiz. Milletimizin beklentilerine cevap üretme irademiz halen çok güçlüdür.
Tıkanıklık Varsa Neşteri Vuracağız
Siyaset kurumunun asli görevi de zamanla ortaya çıkan yeni meselelere çözüm bulmaktır. Son dönemde yaşanan kimi cinayetler ve müessif hadiseler, milletimizin kendini güvende hissetme ve adaletin tecellisi konusunda tereddüde düşmesine sebep olmuştur. Son dönemde ardı ardına gelen polis memurumuzun şehit edilmesi ve genç kızlarımızın vahşice katledilmesi gibi bir dizi olay, milletimizin haklı tepkisine yol açmıştır. Onlarca suç kaydı olan kişilerin ortalıkta dolaşması, hepimizi rahatsız ediyor. Bu sebeple bazı önemli adımlar atma kararı aldık. İnsanlarımızın hayatını güvenle hissedebilmesi için ne gerekiyorsa yapacağız. Emniyet teşkilatımızda bir zafiyet varsa, neşteri vurup onu gidereceğiz. Adalet sistemimizde yanlışlık varsa, tıkanıklık varsa neşteri vurup onu da çözeceğiz. Sosyal medyada suçu teşvik edenlerle gerekli müdahaleleri yapacağız. Çok sayıda suç kaydı olan kişilerin yargılama safhasında görülebilmesini sağlayacağız.
Yeni Düzenlemeler
Medyada ve sosyal medyada suça teşvik eden sorunlar varsa, gerekli müdahaleleri gerçekleştireceğiz. Nerede boşluk varsa orayı hal yoluna koyacağız. Bunlar, kurumsal düzenlemeye ve seri suç işleyenlerin tutuklanabilmesinin kolaylaştırılmasına yöneliktir. Suçluların tutuklanması kolaylaştırılacak. Onlarca suç kaydı olanlar serbest dolaşamayacak. Adalet Bakanlığı’ndan kurulacak bir birim, kayıtları toplayarak bunlarla ilgili gerekli incelemeleri savcı ve hakimlerin dikkatine sunacak.
Toplumda Adalet Duygusu Güçlenecek
Belirli suçlarda infaz hükümlerinin, alınan cezanın yüzde 10’unu cezaevinde geçirildikten sonra işlemeye başlaması sağlanacaktır. Örneğin, 5 suç kaydı olan birinin, diğer davalarının bitip sabıka kaydına işlenmesi beklenmeden tutuklu yargılanmasının önü açılacaktır. Tutukluluk süresi, kişinin işlediği suçlar ve alacağı cezalarla orantılı olarak belirlenecektir. Bu husus, toplum vicdanını yaralayan belirli suçlar için geçerli olacaktır. Toplumda adalet duygusu güçlenecek. Adaleti tesis etme borcumuzdur ve nerede sorun varsa düzelteceğiz.
Mağdurlar Yeniden Mağdur Ediliyor
Burada artık iyice kontrolden çıkan bir riske de dikkat çekmek istiyorum. Medya organlarımız son dönemde reyting uğruna son derece yanlış bir yayın politikası izlemeye başladı. Habercilik adına; mağdurlar tekrar mağdur ediliyor. Cinayet vakaları, ailelerin özellikle televizyon izlediği saatlerde detaylıca anlatılıyor. Meselenin sosyal öğrenme boyutu göz ardı ediliyor. Buna rıza göstermemiz söz konusu olamaz. Basınımız ve medyamız elbette özgür olmalıdır. Ama bu toplumsal olaylarda sorumlu yayın yapmaya mani değildir.
Sayın Özel Önce Kendi Tarihini Okusun
Biz kadınlara haklarının teslim edilmesi konusuna siyaset üstü baktık. Kadın politikalarında her zaman en iyiyi, en hayırlı olanı hayata geçirmeye çalıştık. Kadın hakları konusunda bize ders verecek hiçbir muhalefet partisi yoktur. Kadınların statüsünün güçlendirilmesinde elimize su dökecek kimse de yoktur. Kadına şiddetle mücadele noktasında ülkemize çağ atlatan kadro yine biziz. Başörtüsünden dolayı üniversite kapılarından çevrilen kızlarımız, verdiğimiz mücadeleyi gayet iyi biliyor. Bu Meclis çatısı altında sırf başındaki örtüden dolayı siyasi parti genel başkanları tarafından had bildirilen kadın siyasetçiler, Türkiye’yi nereden nereye getirdiğimizi çok iyi biliyor. AK Parti’ye kadınları eşit görmüyor iftirası atmak, CHP Genel Başkanı’nın hakkı da, haddi de değildir. Sayın Özel kadınlar arasında ayrımcılık görmek istiyorsa önce kendi tarihine bakmalı ve yüzleşmelidir. Sonra da yüreği yetiyorsa çıkıp AK Parti’yi eleştirmeye kalkmalıdır. Kadına şiddetin en temel nedeni alkol bağımlılığıdır. Kadına yönelik şiddetle mücadeleye katkı sunmak istiyorsan, alkollü içeceklerin reklamını yapmaktan vazgeç.