Şırnak’ta Tatar Ailesinin Siyasi Etkisi
Şırnak’ta milliyetçi yönleri ile tanınan Tatar ailesi, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Adalet ve Kalkınma Partisi’ne (AKP) katılmasıyla birlikte partinin destekçilerinden biri haline geldi. Aile, güvenlik koruculuğu yaparak bölgede etkinliklerini sürdürdü. Son seçimlerde, Arslan Tatar, AKP’nin Şırnak Milletvekili olarak Meclis’e girdi. Tatar, son günlerde İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’yı ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’u ziyaret ederek partisinin politikaları hakkında görüş alışverişinde bulundu.
Bu ziyaretlere, Bingöl Milletvekili Zeki Korkutata, Adıyaman Milletvekili İshak Şan, Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu, Aydın Milletvekili Mustafa Savaş ve Elâzığ Milletvekili Erol Keleş de katıldı. Ancak, Adalet Bakanı ile yapılan ziyareti Tatar yalnız gerçekleştirdi.
Kayyum Talepleri ve Güvenlik Endişeleri
AKP kaynaklarına göre, Tatar, her iki ziyarette de Cizre, Silopi ve İdil’deki Demokrasi ve Progress (DEM) Partili belediyelere kayyum atanmasını talep etti. Tatar, bu belediyelerin “teröre destek verdiğini” iddia ederek, iki bakanından da bu konuda harekete geçilmesini istedi. Tatar, eğer söz konusu üç belediyeye kayyum atanmazsa, Şırnak’ta ciddi güvenlik sorunları yaşanabileceğinden endişe duyduğunu belirtti.
Bazı AKP’li kaynaklar, aynı görüşmelerde Tatar’ın kendi partisinden olan belediyelere yönelik de şikayet ve beklentilerini dile getirdiğini ifade etti. Hatta bazı AKP’lilerin, Şırnak için kayyum ya da yeni bir görevlendirme talep edildiği yönünde iddiaların kendilerine ulaştığını belirttikleri kaydedildi. Tatar’ın taleplerini dinleyen bakanların ise sadece dinlemekle yetindiği öğrenildi.
Tatar Ailesi ve Ayhan Bora Kaplan İlişkisi
Öte yandan, Ankara’da tutuklanan ve suç örgütü liderliği iddiasıyla yargılanan Ayhan Bora Kaplan’ın yargılandığı cinayetler arasında Mahfuz Tatar cinayeti de bulunmaktadır. 30 Eylül 2016 tarihinde, Tatar Aşireti’nin üyesi Mahfuz Tatar, arkadaşlarıyla birlikte Kaplan’ın işlettiği bir gece kulübüne eğlenmeye gitmişti. Ancak içeri alınmayan Tatar, “Ben Tatar aşiretindenim… Beni buraya almayan adamın yedi ceddini sinkaf ederim” diyerek tepki göstermiştir. Bu küfürlerin Kaplan’a iletilmesi üzerine, Kaplan tarafından ölüm emri verilmiştir ve Tatar, Kaplan’ın adamları tarafından öldürülmüştür.
Cinayetten kısa bir süre sonra, 4 Ekim 2016 tarihinde Mahfuz Tatar cinayetinin faillerinden Muhammed Kaplan, silahıyla birlikte teslim olmuştur. Kaplan’ın teslim olmasından yaklaşık altı saat sonra, Semih Arslan’ın yüksekten düşerek hayatını kaybettiği iddia edilmiştir. Ancak Arslan’ın düşmediği, Kaplan ile Tatarlar arasındaki pazarlık karşılığında infaz edildiği yönünde iddialar ortaya atılmış, bu durum soruşturmada takipsizlik ile sonuçlanmıştır. Bu intiharın ardından, Tatarlar ile Kaplan arasındaki husumet sona ermiş ve Kaplan, olayın kan davasına dönüşmesini önlemek için yüksek bir miktar para ödemiştir.
Kaynak: Sözcü