Hangi Testler Yapılıyor?
Bir sorunu tanımlamadan çözümüne ulaşmak mümkün değildir. Eğer korunmasız ve düzenli bir birliktelik sonucunda 1 yıl boyunca gebelik oluşmamışsa, bu durum bir sorunun varlığını işaret ediyor olabilir. Böyle bir durumda, öncelikle kapsamlı bir muayene yapılması ve ardından çeşitli testlerin gerçekleştirilmesi gereklidir. Erkeklerin sperm analizi yaptırarak sperm değerlerini kontrol ettirmesi bu testlerden biridir. Kadınlarda ise yumurtalık hormonları, tiroid hormonları ve prolaktin (süt bezi hormonu) gibi hormonların da kontrol edilmesi önemli bir adımdır. Hormon tahlilleri, yumurtalıkların işlevselliği hakkında fikir verirken, rahim filmi de tüplerde ve rahimde fiziksel bir sorun olup olmadığını değerlendirmeye yardımcı olur. Bu testlerin sonuçlarına göre uygun tedavi protokolü belirlenir. Tüp bebek tedavisi, bu tedavi yöntemleri arasında en etkili olanlardan biridir.
Tüp Bebek Tedavisine Kimlere Uygulanır?
Tüplerde ve sperm değerlerinde sorun yaşayan, yumurtalık rezervi azalmış olan veya ileri yaşta bulunan hastalarda tüp bebek tedavisi öne çıkmaktadır. Bu tedavi yöntemi, yumurtalıkların uyarılması yoluyla yumurta hücresi elde etmeye yönelik bir süreçtir. Elde edilen yumurtalar, anestezi altında toplandıktan sonra, hastanın eşinden alınan sperm ile laboratuvar ortamında birleştirilerek döllenmesi sağlanır. Rahim hazırlığı tamamlandıktan sonra, döllenmiş yumurta rahim içine yerleştirilir. Tüm bu süreç, tedavi başlangıcından itibaren genellikle 15-20 gün sürmektedir ve yumurta toplama işlemi anestezi altında gerçekleştirildiğinden, hastalar ağrılı bir deneyim yaşamazlar.
Sanılanın aksine, hastalarımız bu süreç boyunca normal yaşamlarına devam edebilir, günlük aktivitelerini sürdürme imkanına sahip olurlar. Özellikle 35 yaş üzerindeki kadınlarda, yumurtalık rezervi ve kalitesindeki düşüş, gebelik şansını azaltabilir. Bu nedenle, anne-baba olmayı planlayan çiftlere önerimiz, 1 yıl boyunca gebelik oluşmaması durumunda zaman kaybetmeden bir uzman hekime başvurmalarıdır. Böylece, olası sorunların erken teşhis edilmesi ve uygun tedavi planının oluşturulması sağlanabilir.