1. Haberler
  2. Gündem
  3. Türkiye’deki Avukat Sayısı ve Baro Seçimleri

Türkiye’deki Avukat Sayısı ve Baro Seçimleri

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ülkemizde barolara kayıtlı olan avukat sayısı 193 bine ulaşmış durumda. Bu avukatların yaklaşık 65 bini İstanbul Barosu’na kayıtlıdır. İktidarın baroların etkisini azaltmak amacıyla İstanbul ve Ankara’da kurdurduğu ikinci barolar ile birlikte Türkiye genelinde baro sayısı 83’e çıkmıştır. Tüm barolarda seçim kulisleri ve heyecan dolu bir atmosfer hakim. Geçtiğimiz hafta Ankara Barosu Başkanlığı’na Mustafa Köroğlu yeniden seçilirken, bu Pazar günü İstanbul Baro Başkanlığı için 12 aday yarışacak.

İstanbul Baro Başkanlığı’na aday olan Anayasa Hukuku Profesörü Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, daha önce Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekilliği de yapmış bir isim. Anayasa değişikliği konusundaki tartışmaların yoğunlaştığı bu dönemde, Kaboğlu ile hem seçimi hem de Anayasa değişikliği konusunu masaya yatırdık. Kaboğlu, SÖZCÜ’nün sorularını şu şekilde yanıtladı:

Türkiye'deki Avukat Sayısı ve Baro Seçimleri

“SEYİRCİ KALAMAM”

“Başkan adaylığım için uzun görüşmeler ve toplantılar sonrasında, sadece 24 saat içinde 1,200’ü aşkın avukatın imzasını topladım. Bu kitlesel çağrıya, ‘Anayasal yıkım karşısında seyirci kalamayacağım’ yanıtını verdim. Böylece, yarım yüzyıllık katılımcı ve kolektif çalışma anlayışım sayesinde edindiğim deneyim ve birikimimi, artık ‘Ben değil, biz’ yaklaşımıyla, kurumsal çerçevede ‘İnsan haklarına dayalı bir Türkiye Cumhuriyeti’ne sunma irademi ortaya koymuş oldum. Anayasal yıkım süreci, İstanbul Barosu’nda neyi değiştireceğimizin de düşünsel öncüsü. Bu yıkım sürecine karşı topyekun bir seferberlik, son çare gibi görünüyor. Bu noktada, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları olarak barolar özgül bir işleve sahip. Özellikle İstanbul Barosu gibi büyük bir baronun görev ve sorumluluğu tarihsel bir öneme sahiptir. Biz bu niceliği nitel güce dönüştürme konusunda iddialıyız.”

“SAHTE ANAYASACILIK”

Kaboğlu, anayasal yıkım süreciyle eş zamanlı gelişen bir anayasal dezenformasyon sürecinin var olduğuna dikkat çekti. “‘Sivil anayasa’ ifadesi bir bilgi kirliliğidir. Öncelikle bu bilgi kirliliğini aşmalıyız. Resmen yanlış anayasal bilgi yayılması söz konusu. Eğer Meclis önünde sorumlu bir hükümetin kurulmasından yanaysanız gelin oturalım. Anayasal bilgi kirliliğini ortadan kaldıralım ve yürürlükteki Anayasa’ya saygı gösterelim. Anayasa değişikliği ile özü itibarıyla demokratik bir yönetim öngörelim. Eğer bunları tartışamıyorsak, sözde, sahte ve yalancı anayasacılık sürecindeyiz demektir. Yurttaşlar, bunun farkında olmalı.”

“GÜNDEM SAPTIRMASI”

Kaboğlu, 1982 Anayasası’nın 1987-2004 yılları arasında yapılan değişikliklerle güvenlikçi ve otoriter özelliklerinden büyük ölçüde arındığını belirtti. “Buna karşılık, 2007-2017 yılları arasındaki değişiklikler, ‘kişi iktidarı’ eksenli otoriter bir yapı ortaya çıkardı. Bu yapının uygulaması ise fiilî ve keyfî bir alan yarattı. Bu anayasal ve siyasal gerçeklik karşısında, ‘darbe anayasası’ yerine ‘sivil anayasa’ demek isteyen bir kişinin, hangisinin darbe anayasası olduğunu, ‘sivil anayasa’ diyerek neyi kastettiğini açıklamaması, bilinçli bir gündem saptırmasıdır. Anayasa’nın ilk dört maddesi değiştirilemez. İlk üç madde, ülke, toplum ve devlet üçlüsünü kucaklayan kurallar bütününün sacayağı olarak düşünülebilir. Bu nedenle çok önemlidir.”

Prof. Kaboğlu, SÖZCÜ Medya Grubu Ankara temsilcisi Saygı Öztürk’ün sorularını yanıtladı.

“12 Aday Yarışacak”

Pazar günü, baro başkanlığı seçimi için oylama yapılacak. 10 avukat, grupların adayı olarak gösterilirken, iki avukat da seçime bağımsız aday olarak katılacak. Seçimde 10 erkek, 2 kadın aday yarışacak. İstanbul Baro Başkanlığı için şu isimler aday oldu:

  • Filiz Saraç (Mevcut başkan)
  • Ali Gürbüz (Mevcut başkan yardımcısı)
  • İbrahim Kaboğlu
  • Hasan Kılıç
  • Mert-Er Karagülle
  • Turgay Bilge
  • Türkan Kara
  • Metin Uraçin
  • Abdülhalim Yılmaz
  • Hakan Çatak
  • Yasin Şen (Bağımsız)
  • Savaş İşleyen (Bağımsız)

“Genç Avukatların Geçim Zorluğu”

Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu’na, Cumartesi ve Pazar günü yapılacak baro seçimlerinde öne çıkacak olan genç avukatların geçim zorluğuna dikkat çektiğimde, seçilmesi halinde bu konuda neler yapacağını sordum. Kaboğlu, “Genç meslektaşlar geçinemiyor, gelecekten umutları yok. Dolayısıyla Barodan da umudu kesmiş durumdalar. Bu sebeple seçimi kazandıktan sonra yapacağımız ilk iş, Genç Avukatlar Meclisi kurmak olacak. Genç meslektaşları, sorunlarını barolarıyla birlikte, katılımcı bir yönetim anlayışıyla çözmeye teşvik edeceğiz. Kampanyamızı da bu hedef doğrultusunda katılımcı anlayışla yürüttük. Özellikle genç avukatlardan sorunlarını çözüm önerileriyle birlikte iletmelerini istedik. Gelen önerileri de ekibimiz titiz bir çalışmayla programımıza ekledi. Kampanya, başka adaylar ile yarışarak veya rekabet edilerek değil, hedefe odaklanarak yürütülüyor.” şeklinde yanıtladı.

“Can Atalay Konusunda Sessiz Kaldılar”

Avukat Can Atalay ve diğer tutuklu avukatlar konusunda İstanbul Barosu’nun genelde sessiz kaldığını öne süren Kaboğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü: “İstanbul Barosu’nu bölme operasyonu, mesleğe ve avukatların genel örgütlülüğüne ciddi zarar verdi. Baronun güç kaybetmesi karşısında, özellikle siyasi muhalif avukatlara yönelik keyfi ve Anayasa’ya aykırı uygulamalar arttı. Can Atalay bunun en somut örneği. İstanbul Barosu, Atalay ve diğer tutuklu üyelerine yapılanlar karşısında maalesef genellikle sessiz kaldı. Bizim kurmayı öngördüğümüz Adil Yargılanma Hakkı Araştırma ve İhlalleri İzleme Merkezi, başta baro üyeleri olmak üzere, sav + savunma + hüküm üçlüsünde ortaya çıkan ihlalleri izleyecek, teşhir edecek ve çözüm önerileri üretecektir.”

Kaynak: Sözcü

Türkiye’deki Avukat Sayısı ve Baro Seçimleri
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haber Sunum ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!