Türkiye’nin Ekonomik Durumu ve Sektörel Kredi Riskleri
Türkiye, ağır bir durgunluk sürecine doğru ilerlerken, firmaların finansal borçluluğu da endişe verici bir seviyeye ulaşmış durumda. Sanayi üretimi, ağustos ayında ciddi bir düşüş sergileyerek yüzde 5.3 oranında daralma kaydetti ve bu, deprem sonrası en sert gerileme olarak dikkat çekti. Özellikle imalat sanayinde yaşanan bu daralma, sektördeki zorlukları gözler önüne seriyor. Üretimdeki bu keskin düşüşün temel sebeplerinden biri ise sermaye mal imalatında görülen yüzde 10.7’lik daralma olarak öne çıkıyor.
Ağustos ayı itibarıyla imalat sanayinin bankalara olan nakdi kredi yükümlülüğü 3 trilyon 672 milyar liraya ulaşmış durumda. İmalat sanayindeki kredi hacmi, yıllık yüzde 39.2 oranında artarken, takipteki kredi riski bu süreçte yüzde 67.6 oranında bir artış göstermiştir. Bu veriler, sektördeki finansal zorlukların boyutunu net bir şekilde ortaya koyuyor.
İnşaat Sektörü İkinci Sırada
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi’nin ağustos ayı bültenine göre, son 12 ayda takipteki kredi riskinin en hızlı arttığı sektör imalat sanayisi olarak belirlenmiştir. Rapora göre imalat sanayinin takipteki kredi oranı %1.3 düzeyinde. Bununla birlikte, takipteki kredi yani bir diğer ifade ile batık kredi oranı en yüksek sektör ise %4.7 ile inşaat sektörü olarak kaydedilmiştir. Ağustos itibarıyla, son 12 ay içinde bankalara olan nakdi kredi borcu %42 artarak 1 trilyon 24 milyar liraya yükselirken, inşaat sektöründeki batık kredi riski ise %52.2 oranında bir artış göstermiştir.
Son 12 ayda takipteki krediler tutarı en hızlı artış gösteren üçüncü sektör ise %47.1 artışla ‘otel ve restoranlar’ yani turizm sektörü olmuştur. Ayrıca, %4.6 kredi takip oranı ile finansal zorluk yaşayan sektörlerin başında gelen ‘elektrik, gaz ve su kaynakları’, yani enerji sektörü, toplam kredi borcunu yıllık %19 artışla 735 milyar liraya çıkarmıştır. Enerji sektöründeki takip tutarı ise son 12 ayda %0.5 oranında gerilemiştir.
KOBİ’lerde Takipteki Alacaklar
Küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ) için de durum pek iç açıcı değil. Bankacılık Düzenleme Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, 4 Ekim ile biten hafta itibarıyla KOBİ kredilerinin bakiyesi geçen yılın aynı haftasına göre %31.5 büyüyerek 3 trilyon 886.1 milyar liraya ulaşmıştır. KOBİ kredilerinde takipteki alacaklar ise yıllık %40 artışla 72 milyar 903 milyon liraya yükselmiştir. KOBİ’lerin büyük bir kısmı, yabancı para kredi kullanım koşullarını sağlamadığı için bu kredi türünden de yararlanamamaktadır.
Bu gelişmeler, Türkiye’nin ekonomik durumunu ve özellikle imalat, inşaat ve KOBİ sektörlerindeki kredi risklerini gözler önüne sermektedir.
