1. Haberler
  2. Medya
  3. TUSAŞ Tesislerine Yönelik Terör Saldırısı ve Türk Savunma Sanayii Üzerindeki Etkileri

TUSAŞ Tesislerine Yönelik Terör Saldırısı ve Türk Savunma Sanayii Üzerindeki Etkileri

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türk Havacılık ve Uzay Sanayi A.Ş. (TUSAŞ) Tesislerine Yönelik Terör Saldırısı

23 Ekim 2024 Çarşamba günü, Türk Havacılık ve Uzay Sanayi A.Ş. (TUSAŞ) tesislerinde gerçekleştirilen hain terör saldırısı, Türkiye’nin kalbine saplanan kara bir hançer olmuştur. Ülkemizin savunma sanayinin gurur kaynağı olan TUSAŞ’a yönelik bu alçakça saldırı, yalnızca o an orada çalışan masum insanları değil, Türkiye’nin geleceğini de hedef almıştır.

Bu menfur saldırının kurbanları arasında yer alan Zahide Güçlü, Cengiz Coşkun, Hasan Hüseyin Canbaz, Atakan Şahin Erdoğan ve gasp edilen taksinin şoförü Murat Arslan, arsız köpeklerin hain planlarının kurbanı olmuşlardır. Her biri, bu ülkenin güvenliği ve geleceği için emek veren, alın teri döken, savunma sanayimizin kahraman emekçileriydi. Hain terör saldırısında hayatlarını kaybeden şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum.

Bu alçakça saldırı, küresel güçlerin bölücü terör örgütünü taşeron olarak kullandığının tartışılmaz bir kanıtıdır. Aynı zamanda, ülkemizin son dönemde savunma sanayi alanında yaptığı atılımlara karşı duyulan uluslararası rahatsızlığın açık bir göstergesidir. Özellikle TUSAŞ’ın yerli ve milli projelerdeki başarısı; Suriye, Irak ve diğer bölgelerdeki teröristlerin imhasında kritik rol oynayan İHA’larımız, Atak helikopterlerimiz ve Çelik Kubbe gibi projelerimizin hayata geçirilmesi, Türkiye’nin bağımsız savunma gücünü gözler önüne sermektedir.

Ancak bu başarılar, yalnızca terör örgütlerinin değil, aynı zamanda bölgesel çıkarları zedelenen dış güçlerin de hedefi haline gelmiştir. Bu saldırının arkasındaki asıl güç, Türkiye’nin savunma sanayi hamlesini durdurmak isteyen küresel aktörlerin kirli oyunlarından başkası değildir. Bu denli profesyonelce planlanmış bir saldırının uzun süreli keşif ve planlama sonucunda gerçekleştirildiği açıktır.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın BRICS Zirvesi için Rusya’nın Kazan kentinde bulunduğu sırada K.Kazan’daki TUSAŞ tesislerinin hedef alınması, saldırının uluslararası boyutunu gözler önüne sermektedir. Zamanlama, bu saldırının rastgele bir terör eylemi olmadığını, aksine Türkiye’nin yükselen gücünü baltalamaya yönelik küresel bir komplonun ürünü olduğunu göstermektedir.

PKK terör örgütünün bu tür stratejik saldırılarda taşeron olarak kullanıldığına dair eldeki veriler, terör örgütlerinin arkasındaki “üst akıl” konusunda ipuçları vermektedir. Türk savunma sanayii, sadece ülkemiz için değil, bölgede yaşayan tüm masum halklar için de bir güvence teşkil eden bir güçtür. Bu güçten rahatsız olan ve bölgedeki hâkimiyetini kaybetmek istemeyen dış mihraklar, terör maşalarını kullanarak Türkiye’nin yükselişini engellemeye çalışmaktadırlar.

Ancak şunu unutmamalıdırlar: Türk milleti, bu tür hain planlar karşısında hiçbir zaman boyun eğmedi, eğmeyecektir! Hainler ve onların destekçileri şunu çok iyi bilmelidir ki, Türkiye’nin savunma sanayi ve milletimizin özgür iradesi hiçbir terör eylemiyle sekteye uğratılamaz. Türk milleti, bu saldırıya karşı her zamankinden daha güçlü, daha kararlı ve daha birleştirici bir duruş sergileyecektir.

TUSAŞ’ın kahraman çalışanları, bu saldırıya inat, daha da büyük bir azimle, canla başla çalışacaklarını, olayın hemen ardından “Hainlere inat, çalışma devam” sözleriyle haykırmışlardır. Zahide Güçlü’nün, Cengiz Coşkun’un, Hasan Hüseyin Canbaz’ın, Atakan Şahin Erdoğan’ın ve Murat Arslan’ın hayalleri mutlaka gerçekleşecektir. Evet, Hainlere İnat, Çalışmaya Devam! Hainlere İnat, Üretmeye Devam!

TUSAŞ Tesislerine Yönelik Terör Saldırısı ve Türk Savunma Sanayii Üzerindeki Etkileri
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haber Sunum ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!