1. Haberler
  2. Teknoloji
  3. Unutma ve Hafıza: Zihnimizin İşleyişi

Unutma ve Hafıza: Zihnimizin İşleyişi

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

19. yüzyılın önde gelen Alman psikologlarından Hermann Ebbinghaus, “unutma eğrisi” teorisiyle insanların yeni bilgileri hızla unuttuğunu ve bu unutmanın zamanla yavaşladığını göstermiştir. Conservation’da yer alan bir habere göre; Ebbinghaus’un bu çarpıcı bulguları, günümüz nörobilim araştırmalarıyla da desteklenmektedir. Ancak unutma süreci, yalnızca zamanla değil, aynı zamanda beynimizin gereksiz bilgileri ve ayrıntıları filtrelemesi için de önemli bir işlev görmektedir.

Beynimiz sürekli olarak bilgi bombardımanına maruz kalırken, her detayı hatırlamak, önemli bilgileri akılda tutmamızı zorlaştırabilir. Nobel ödüllü bilim insanı Eric Kandel ve diğer birçok araştırma, hatırlamak istediğimiz detaylara dikkat ederek bu bilgilerin bağlantılarını güçlendirdiğimizi ve böylece hafızamızı koruduğumuzu öne sürmektedir.

Unutma ve Hafıza: Zihnimizin İşleyişi

YENİ BİLGİLER ÖĞRENMEDE UNUTMANIN ROLÜ BÜYÜK

Yeni bilgilere uyum sağlama sürecinde unutmanın rolü oldukça büyüktür. Her gün aynı güzergâhtan işe giden bir bireyin hafızası, o yolun detaylarını kuvvetli bir şekilde hatırlayabilir. Ancak bir yolun kapalı olduğunu öğrenmesi durumunda, beynin bu bilgiyi güncelleyip yeni güzergâhı hatırlaması gerekmektedir. Bu süreç, eski bağlantıları zayıflatarak yeni bilgilerin güçlenmesiyle gerçekleşir. Bu hafıza esnekliği, geçmiş travmaların sürekli hatırlanmasına neden olan travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi durumların önlenmesinde de kritik bir rol oynamaktadır.

Evrimsel açıdan baktığımızda, unutma mekanizması insanlara hayatta kalma konusunda avantaj sağlamıştır. Eski çağlarda avcı-toplayıcılar, güvenli bir su kaynağını sıkça ziyaret ederken, bir gün orada bir yırtıcı veya düşmanla karşılaştıklarında bu alanın artık güvenli olmadığını hatırlamaları gerekiyordu. Bu durum, hafızanın tehditleri öğrenme ve hatırlama esnekliğine sahip olması gerektiğini bir kez daha ortaya koymaktadır.

UNUTMA ERİŞİM SORUNU DA OLABİLİR

Bazen unutma durumu, hafıza kaybından ziyade bir erişim sorunu olarak da değerlendirilebilir. “Dilimin ucunda” fenomeni buna harika bir örnektir. 1960’lı yıllarda Roger Brown ve David McNeill tarafından araştırılan bu fenomen, kişinin aradığı bilgiye tam olarak erişemese de bazı ipuçlarına sahip olduğunu göstermektedir. Bu, bilgilerin tam anlamıyla unutulmadığını, ancak erişim sıkıntısı yaşandığını ifade etmektedir. Bu durumun yaşla birlikte artması ise beynin artan bilgi yükünü yönetmekte zorlanmasından kaynaklanabilir.

Unutma ve Hafıza: Zihnimizin İşleyişi

Sonuç olarak, unutmanın beynimizin hayatta kalma ve uyum sağlama süreçlerinde önemli bir işlev gördüğü düşünülmektedir. Gereksiz detayların unutulması, yeni bilgilerin hafızaya entegrasyonu ve mevcut bilgilere zaman zaman erişimde yaşanan zorluklar, aslında beynimizin karmaşık ve hassas bir dengeyi sürdürdüğünü göstermektedir.

Kaynak: Sözcü

Unutma ve Hafıza: Zihnimizin İşleyişi
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haber Sunum ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!