Saç ekimi 20’li yaşlara kadar geriledi
Saç kaybının getirdiği psikolojik yük, kişinin günlük yaşamındaki motivasyonunu azaltırken, sosyal ilişkilerde çekingen davranmasına yol açıyor ve hatta bu durum depresyona girmesine neden olabiliyor. Bunun yanında, toplumdaki estetik standartlar ve genç görünme baskısı, saç kaybının insanlar üzerinde yarattığı olumsuz etkileri daha da derinleştiriyor. Bu estetik kaygılar erkeklerin çok daha genç yaşlarda saç ekimine olan ilgisinin artmasına sebep oluyor. Saç ekimi operasyonlarının artık 20’li yaşlara kadar gerilediğini belirten Dr. Bilgin “Artık çok daha küçük saç dökülmesi olan alanlar için bile saç ekimi talebiyle gelen hastalarımız oluyor. Saç ekimiyle beraber birçok hastanın hayatında radikal değişimler olduğunu görüyoruz. Operasyon sonrası hastaların ciddi anlamda özgüvenleri artıyor, bu da hayatlarına pozitif değişimler olarak yansıyor” diyor.
Saç ekimi kişilerde özgüveni artırıyor
Saç ekimi yalnızca bir estetik müdahale olmaktan çok daha fazlasını ifade ediyor. Bireyler, saç ekimi operasyonu ile kendilerini daha sağlıklı ve dinç hissederek ruhsal, sosyal ve profesyonel yaşamlarını yeniden şekillendirebiliyor. Saç ekimi sonrası gözlemlenen özgüven artışı, bireylerin sosyal çevreye daha rahat adapte olmalarını sağlarken, sosyal yaşamda daha aktif bir rol almalarına ve kendilerini ifade etme konusunda daha cesur adımlar atmalarına olanak tanıyor.
‘Büyük bir değişim gözlemliyoruz’
Dr. Gökay Bilgin,“Saç ekimi ile kişiler, yaşadıkları kaygıların yerine özgüven kazanarak hayatlarında yeni bir sayfa açıyor. Operasyon sonrası süreçte, özellikle sosyal ve profesyonel yaşamlarında pozitif yönde büyük bir değişim gözlemliyoruz. Kişiler, saç ekimi ile sadece dış görünüşlerini değil, kendilerine olan güvenlerini de geri kazanıyor” diyerek saç ekiminin ruhsal ve sosyal hayata etkilerini vurguluyor.Dr. Bilgin, saç ekimi sürecinin dikkatli planlanması ve kişiye özel çözümler sunulması gerektiğine de değiniyor.
