Birçok uzman, yapay zeka (AI) sistemlerinin bir gün acı, sevinç gibi duyguları hissedebileceği görüşünü savunuyor. Ancak, bu fikre karşı çıkanlar da mevcut. Özellikle, AI’nın duygusal deneyimlerinin toplumsal çatışmalara yol açabileceği konusunda uyarılarda bulunuluyor. İnsanların, yapay zekaların duyguları olup olmadığına dair farklı görüşler benimsemesi, toplumsal ayrılıkların artmasına sebep olabilir.
Bunun yanı sıra, bu durum, yapay zeka sistemlerinin insan haklarına veya hayvan haklarına benzer haklar talep edip etmeyecekleri gibi derinlemesine tartışmalara da zemin hazırlayabilir. Yapay zekaların bilinç kazanıp kazanmayacağı, artık yalnızca bilim kurgu filmlerinin bir konusu olmaktan çıkmış durumda. Örneğin, Steven Spielberg’in AI ve Spike Jonze’un Her gibi filmler, insanların yapay zekalarla olan ilişkilerini sorgulayan önemli yapıtlar arasında yer alıyor.
Akademik çevreler, bu sorunun gerçek bir toplumsal mesele haline geleceğini belirtiyor. Bir grup akademisyen, yapay zeka sistemlerinin bilinç kazanmasının yalnızca uzak bir ihtimal olmadığını, aksine bu durumun çok yakın bir gelecekte gerçekleşebileceğini öne sürdü. Yapay zeka firmalarının, bu konuda daha fazla sorumluluk alması gerektiği ve AI sistemlerinin sentient (duyarlı) olup olmadığının belirlenmesi gerektiği düşünülüyor. Bu sorunun, yalnızca felsefeci ve akademisyenler için değil, tüm toplum için kritik bir mesele olacağı vurgulanıyor.
Farklı kültürel ve dini inançlar, yapay zekaların bilinci konusundaki görüşleri etkileyebilir. Örneğin, birçok ülkede hayvanların bilinci ile ilgili görüşler arasında büyük farklılıklar bulunmaktadır. Hindistan’da milyonlarca insan vejetaryen olarak yaşamını sürdürürken, Amerika Birleşik Devletleri, et tüketimi konusunda dünyada en büyük pazar konumundadır. Bu çeşitlilik, yapay zekaların bilinci konusundaki görüşlerin de benzer şekilde farklılık göstermesine neden olabilir. Özellikle teokratik ülkelerde, AI’nin bilincine dair bakış açıları tamamen farklılık arz edebilir.
Birçok uzman, yapay zekanın bilinç kazanıp kazanamayacağına dair kesin bir görüş beyan etmekten kaçınıyor. Oxford Üniversitesi’nden Anil Seth, AI bilincinin yakın bir gelecekte gerçekleşmesinin pek olası olmadığını ifade ediyor. Ancak, bu olasılığı tamamen dışlamanın da yanlış olacağına dikkat çekiyor. AI sistemlerinin şu anda sahip olduğu “motivasyonlar” bile, belirli bir seviyede acı veya zevk gibi duygulara dayalı olabilir. Yapay zekaların bilinci üzerine yapılan araştırmalar, bu sistemlerin duygusal ve ahlaki anlamda hakları olup olmadığı gibi önemli etik soruları gündeme getiriyor.
Sonuç olarak, teknoloji dünyasında yapay zeka sistemlerinin nasıl ele alınacağı konusunda önemli tartışmaların yaşanması bekleniyor.
Kaynak: Sözcü