‘Yenidoğan Çetesi’ Kurbanı Hemşire Arzu Başaran Başkıran’ın Adalet Arayışı
Yenidoğan yoğun bakım servisleri ve 112 Acil Servis Ambulansı personeli olarak görev yapan hemşire Arzu Başaran Başkıran, yaşadığı acı deneyimle ilgili adalet arayışını sürdürüyor. 2016 yılında Özel Esencan Hastanesi’nde doğum yapan Başkıran, bebeğinin sağlıklı olarak dünyaya geldiğini belirtiyor. Ancak, yaşananların ardından hayatı bir kabusa dönüşüyor.
BEBEĞİM SAĞLIKLI DOĞDU
Başkıran, bebeğinin doğumunun ardından yoğun bakım servisinde karşılaştığı manzarayı şöyle anlatıyor: “Bebeğim sağlıklı bir şekilde dünyaya geldi. Fakat hastaneye gittiğimde çocuğumun mosmor olduğunu ve böbrek bölgesinde çürümeler olduğunu gördüm. Evraklara göre bebeğim, doğumdan altı saat sonra entübe edildi. Doktor, bebeğimi yaşam destek ünitesinden ayırdı ve bu süreçten sonra çocuğum komaya girdi. İleri derecede kalp yetmezliği gelişti, akciğerleri iflas etti ve beyin kanaması geçirmeye başladı. 16. günün sonunda, bebeğimizi başka bir hastaneye sevk ettik. Ancak, Esencan Hastanesi, bebeğime sağlıklı olduğu yönünde gerçeğe aykırı bir epikriz raporu düzenlemişti. Yeni gittiğimiz hastanede, bebeğimin aç bırakıldığı ortaya çıktı. Nihayetinde, 21 gün sonra evladımın cansız bedenini kucağıma verdiler. Hayattayken bir kez bile sarılıp öpememiş olmanın acısını yaşıyorum.”
DELİ MUAMELESİ GÖRDÜM
Evladını toprağa verdikten sonra hukuk mücadelesine girişen Başkıran, adalet arayışının zorluklarını şu şekilde ifade ediyor: “Öncelikle, olayla ilgili kovuşturmaya yer olmadığına dair bir karar verildi. Ancak ben bu karara itiraz ettim ve dava açıldı. Fakat sonuç olarak beraat kararı verildi. Bu süreçte uluslararası ceza mahkemesine de başvuruda bulundum, ama o kadar kötü muamele gördüm ki, sanki deliymişim gibi davranıldı.”
Bu acı hikaye, sağlık sistemindeki eksiklikleri ve yaşanan adaletsizlikleri gözler önüne seriyor. Başkıran, sadece kendi evladının hatırası için değil, benzer durumlarla karşılaşan diğer aileler için de mücadele etmeye devam ediyor.
Kaynak: Sözcü
